Üç Yanlış Üç Ceset
Agatha Christie'nin eserlerini okumaya başladığınız zaman kopamıyorsunuz. Ustaca düşünülmüş, katilin kim olduğu kimsenin aklına gelmeyeceği bir eser yazmayı yine başarmış Agatha Christie.
Bir öğrenci yurdunda, birbirinden alakasız eşyaların çalınmasıyla başlıyor olay örgüsü. Meşhur dedektiftimiz hırsızı bulmak için işe koyuluyor, dedektif hırsızı bulmak için uğraşırken ard arda üç ölüm gerçekleşiyor. İlk soru akıllara ölüm mü, cinayet mi? Olarak beliriyor, ardından her şeyin ortaya çıkmasıyla şaşkınlığınızı gizleyemiyorsunuz.
"Biliyordum ki, toprak katı ve tabiat zalimdir ve insan cinsi bozuk bir hayvandan başka bir şey değildir; biliyordum ki, insan hayvanların en kötüsü, en bayağısı ve en az sevimli olanıdır. Evet bilhassa en az sevimli olanıdır."
Ne tuhaf aşk denen şey! Şimdiyi hiç yaşayamıyorum sanki! Bir yandan, bıkıp usanmadan gelecekte ne olacağını düşünüyor, öte yandan da bütün hareketlerini ve sözlerini anlamlandırabilmek için olup bitenleri yeniden defalarca düşünerek geçmişte yaşıyorum.