Artık eskiden söylendiği gibi suçluyu tekrar topluma kazandırmayı, yoldan çıkanı iyileştirmeyi amaçlamıyorlar. Amaç sadece tecrit etmek, artık kimse yalandan vaaz verme zahmetine girmiyor. Suçlunun rehabilitasyonu için ilk adım olabilecek suç işleyenin nereden geldiği, neden suç işlediği gibi soruları görmemek için adalet gözlerini yumuyor. Yüzyıl sonunun cezaevi modelinin ne kurtarma ne de cezalandırma gibi en ufak bir amacı yok. Toplum kamu tehlikesini kafese kapatarak anahtarı uzağa fırlatıyor.
Cezaevi yaşantısı o kadar zor değil. Bir bakıma Türkiye'nin konsantre hali gibi bir şey. Herhangi bir devlet dairesinde (mesela tapu dairesinde ya da ortaokulda) on ay geçirmek zorunda olduğunuzu düşünün, ondan çok farkı yok. Kuralların, yönetmeliklerin yaldızı üç-beş gün içinde dökülüyor. Geriye Türkiye'ye özgü cıvık insan ilişkileri kalıyor. Bir de o ilişkileri biçimlendiren sınıfsal ve ekonomik gerçekler. Sonunda iş “zindancı” zannettiğin insanların yengesine iş bulma, çocuğuna oyuncak alma, beraber oturup akşam sofrasına meze hazırlama noktasına gelip dayanıyor. Çok sefil ve aynı ölçüde insani bir dünya.
Sayfa 217 - Everest Yayınları, 3. Baskı, Mart 2018Kitabı okudu
Auguste Rodin, 12 Kasım 1840'ta Paris'te doğdu. Düşünen Adam Heykeli'ni yapan adamdır.
Bizde heykelin örneği nerede? Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nin bahçesinde...
Nasıl, direk çözmüşüz değil mi işi?
Düşünen adamın ülkede sonu ya tımarhane ya cezaevi!
Mesaj o.
Sayfa 113 - Elma YayıneviKitabı okuyor
Bu tahammülsüzlüğün en önemli örneklerinden biri muhalefetin çok oy aldığı illerin bölünmesi ya da ilçe yapılmasıydı. Bu illerden biri Kırşehir, diğeri ise Malatya'ydı. Kırşehir Osman Bölükbaşı'nın, Malatya ise İsmet İnönü'nün seçim bölgesiydi. Kırşehir ilçe yapılarak yeni il olan Nevşehir'e bağlandı. Malatya ise ikiye ayrılarak Adıyaman il yapıldı. Osman Bölükbaşı'nın kendisi de tabii ki unutulmadı ve o da yaptığı bir konuşmadan dolayı Ankara Cezaevi'ne konuldu.
Sayfa 236Kitabı okudu
"Tecrit"te boğucu bir gece
Beygiri bağlasak ölür
Sabaha kadar güldük durduk
Sulu bir düzenin Cezaevi güldürüsü
Muammer, Metin, Ergin
Aynı yatağa sığdık
Kimi deliyse kimi sarsak
Sevimli katiller arasındayız
Sayfa 92Kitabı okudu
Dertli, acılı insanlar için akşamüstleri günün en zor yaşanan saatleridir. Onun için cezaevi, hastane gibi yerlerde, gurbette, sürgünlükte akşamları, yalnızlığımız daha da büyür, üzünçlerimiz daha da artar.
