Arif Bilgili
Elinde ufak bir bavul, gerçek dünyada belki yanıp tutuştuğun markaların hepsinden uzaksın. Zira burada ayakkabı giymek bile, kavgaya hazırlanmakla eş değer sayılıyor. O pahalı ayakkabıların hükmü yok anlayacağın. Bulutları, çimenleri, herşeyi özleyebileceğin bir mekana uğurlanıyorsun. Köstekli saat tıkırtısıyla ilerleyen
Kendime bir yenilik yaptım ilk defa e-kitap okudum. Kitabımız 21 bölüm ve ayrıca özel iki bölümden oluşuyor ama kitapta sadece bir bölüme yer verilmiş e-kitap da ikisinede yer verilmiş.
Kitabımız bize doğru bilinen yanlışları, ya da yanlış bilinen gerçekleri gün yüzüne çıkarmak. İlla ki içeri girerken değil dışarıda da bu hayatı tanıyalım öğrenelim diye yazmış.
Kişisel gelişim ama değil roman hiç değil daha çok cezaevinde yaşayan insanlara ya da suça meğilli olan insanlara ışık tutacak bir rehber hatta cezaevinde yakını olanların okuyabileceği bir rehber kitap....
Gerçekten hayatınıza değer veriyor musunuz? Burada gerçekten sizin nazınızı çekecek kimse yok sıkıldım diyemiyorsunuz.
Yazarın da dediği gibi bu kitabın temel noktası, cezaevi yaşamını, ceza çekmeye yönelik değil fırsata çevirmeye yönelik...
Kitabı okurken gerçekten nereye düştüm ben diyorsun. Sonra kitap sana cevap veriyor Cezaevine, empati yapabildiğim bir kez daha hayatımı ve özgürlüğümü imkanlarıma daha çok şükrettim diyebilirim.
Sayfa sayısı 272 ama kitap hakkında sayfalarca çok şey yazabilirim. O derece derin bir kitap bilmediğimiz farklı hayatları nasıl yaşadıkları ile bilgi sahibi oluyoruz.
Anlatılacak o kadar çok şey var ki. Bundan sonra anlatırsam kitabı almanıza gerek kalmayacak, o nedenle burada kesiyorum, keyifli okumalar....
Büyük emekler sonucu ortaya koyulan ciddi anlamda bilgilendirici bir kitap. Kitabı direkt e kitap formatında satın alabiliyorsunuz, basılı halde almak isteyenler içinse üç farklı kapak seçeneği var. Yer yer empati yaptım, üzüldüm ve yoğun hislerle okudum kitabı. Yazarımızın emeğine sağlık. Bu kitap tüm insanların önyargılarını kırması ve mahkum
"Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani,
-öyle gibi de görünüyor-
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni
ve de uyarına gelirse,
tepemde bir de çınar olursa
taş maş da istemez hani..."(s. 248)
Vasiyet etti Nâzım usta. Tek isteği vatan topraklarında ölmekti. Ama gel gör ki, vatan toprağında bile yatmasını çok gördüler. Çok sevdiği
Özel bir kitabın incelemesi ile birlikteyiz arkadaşlar. Kitaba, kısa roman demek mümkün bence. Kitabın ana kahramanı isimsizdir. İsimsiz kitaplardaki mesajları çok iyi bilirsiniz. Aynı örnekleri