Kutsal
Kutsalın varlığı, her zaman orada olmuş bir eve ve her zaman var olmuş bir gerçeğe dönmek gibidir. Bir böceği ya da bitkiyi gözlemlediğimde, kuş cıvıltılarının ya da kurbağa vıraklamalarının senfonisini dinlediğimde, ayak parmaklarımın arasına giren çamuru hissettiğimde, güzel yapılmış bir nesneye baktığımda, bir hücre ya da ekosistemin olanaksızlık derecesindeki eşgüdümlü karmaşıklığını anladığımda, yaşamımda bir rastlantıya ya da sembole tanıklık ettiğimde, çocukları mutlulukla oyun oynarken izlediğimde ya da bir başyapıt ruhuma dokunduğunda gerçekleşebilir. Bu deneyimler sıra dışı olsalar da, yaşamın geri kalanından hiçbir şekilde ayrı değillerdir. Hatta güçlerini daha gerçek bir dünyaya, kendi dünyamızın altında yatıp ona nüfuz eden kutsal bir dünyaya bir anlığına pencere açmalarından alırlar.
Günümüzün kapalı ve ardında hiçbir yükümlülük bırakmayan para işleminin aksine armağan işlemi açık uçludur ve katılımcılar arasında sürekli bir bağ yaratır. Başka bir bakış açısıyla, armağan, veren kişiyi içine alır ve biz de armağan verdiğimizde kendimizden bir şey vermiş oluruz. Satılan malların onları satan kişiden ayrı, salt mülk olduğu modern ticari mal işlemlerinin tam tersidir bu. Farkı hepimiz hissedebiliriz. Size armağan edilmiş, nesnel olarak bakıldığında, satın alabileceğiniz bir şeyden ayırt edilemeyecek, ama size veren kişi nedeniyle eşsiz ve özel olan, çok değer verdiğiniz şeyleriniz vardır muhtemelen. Eski insanlar da bu şekilde armağanlarla birlikte sihirli bir niteliğin, bir tinin dolaşıma girdiğinin farkındaydılar.
Reklam
Armağan, henüz kişinin kendisinden ayrı olmayan, kendisinden daha büyük bir şeye katılma yönündeki mistik farkındalığı pekiştirir. Benlik başka bir şeyi de içerecek şekilde genişlemiş olduğundan, rasyonel kişisel çıkar aksiyomları değişir.
Sosyalizm ekonomik gerçeği anlayamadığı için başarısız oldu; kapitalizm ise ekolojik gerçeği anlayamadığı için başarısız olabilir.
Okuyanus Yayınları, çev. Sinem GülKitabı okudu
Servet yeniden dağıtılmazsa, faizli, borca dayalı bir sistemde, özellikle de büyüme yavaşladığında toplumsal kaos yaşanması kaçınılmazdır.
Okuyanus Yayınları, çev. Sinem GülKitabı okudu
Faiz yüzünden, herhangi bir zamanda borçlu olunan para, mevcut para miktarından fazladır. Sistemi sürdürmek amacıyla yeni para yaratmak için daha fazla mal ve hizmet yaratmalıyız. Bunu yapmanın başlıca yolu, bir zamanlar bedava olan bir şeyi satmaya başlamak. Günümüzde tüm Amerikan yemeklerinin üçte ikisinin ev dışında hazırlanmasının sebebi bu. Bütün bu faizli para sistemi, para karşılığında değiş tokuş edilen mal ve hizmet hacmi paradaki büyümeye ayak uydurduğu sürece gayet iyi işler.
Okuyanus Yayınları, çev. Sinem GülKitabı okudu
Reklam
Bütün gereksinimlerimiz giderek artan bir verimlilikle karşılanıyorsa, neden daha az çalışmayalım? Vaat edilen boş zaman çağı neden gelmedi? İleride göreceğimiz gibi, şu andaki para sistemimizle, asla gelmeyecek. Hiçbir yeni teknolojik mucize yeterli olmayacak. Miras aldığımız para sistemi her zaman, büyümeyi boş zamana yeğlemeye zorlayacak bizi.
Okuyanus Yayınları, çev. Sinem GülKitabı okudu
Günümüzde insanlar parayı bağ, heyecan, özsaygı, özgürlük ve başka pek çok şey yerine kullanıyorlar. Kaç yetenekli insan erkenden emekli olup özgür bir yaşam sürmek için gençliğini feda ediyor, ama orta yaşlarında kendini parasının kölesi olarak buluyor.
Okuyanus Yayınları, çev. Sinem GülKitabı okudu
Bu süper bolluk ortasında, zengin ülkelerde yaşayan bizler bile sürekli bir kaygı içinde yaşıyor, kıtlığı kendimizden uzak tutmaya çalışırken mali güvence açlığı çekiyoruz. Seçimlerimizi neye yeteceğine göre yapıyor ve çoğu kez özgürlüğü zenginlikle ilişkilendiriyoruz. Bir zamanlar para ödemeyi hayal bile edemeyeceğimiz şeylere bugün para veriyoruz.
Okuyanus Yayınları, çev. Sinem GülKitabı okudu
Dünyanın yarısı açlık çekerken öteki yarısı, diğer yarıyı beslemeye yetecek kadarını israf ediyor. Yoksulluğun nedeninin üretim kapasitesi eksikliği olmadığı açıktır. Yardım etme isteksizliğine de bağlı değildir. Yoksulları doyurmaktan, doğayı eski durumuna getirmekten ve başka anlamlı işler yapmaktan mutluluk duyacak pek çok insan var, ama bunlardan para kazanılamayacağı için yapmıyorlar.
Okuyanus Yayınları, çev. Sinem GülKitabı okudu
Reklam
“Bugün büyük evlerimiz var ama ailelerimiz küçük, çok tanıdığımız var ama onlara ayıracak zamanımız yok, bilgiliyiz ama muhakememiz zayıf, çok ilaç var ama daha az sağlıklıyız, aya gidip geldik ama karşı komşuya gidecek cesaretimiz yok. Etrafımız bilgisayarlarla örülü ama gerçek bir konuşma yürütemiyoruz, nicelik konusunda üstümüze yok ama nitelikten mahrumuz, hızlı yiyor ama yavaş sindiriyoruz, sert adamlar zayıf karakterler, yüksek kârlar, alçak ilişkiler zamanı bugün. Pencerenin dışında çok şey var ama evin içi tam takır.”
Bir şeyin ticaretin nesnesine dönüşmesi için önce kıtlaştırılması gerekir. Ekonomi büyüdükçe, tanım gereği, giderek daha fazla insan faaliyeti paranın alanına, mal ve hizmet alanına giriyor. Ekonomik büyümeyi zenginlik artışıyla ilişkilendiririz genellikle, ama onu aynı zamanda bir yoksullaşma, kıtlıkta artış olarak da görebiliriz. Bir zamanlar para ödemeyi hayal bile edemeyeceğimiz şeylere bugün para veriyoruz.
Tanrılar doğadan ayrıldıkça kişinin dünya işleriyle fazlaca ilgilenmesi de zındıklık oldu.
69 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.