“Bir hikayeyi ardınızda bırakırken o hikayede sizinle birlikte yaşayan arkadaşlarınızı da geride bıraktığınızı fark edebilirsiniz. Bu da, hikayeler arasındaki alanın tanımlayıcı özelliklerinden biri olan yalnızlığın nedenlerinden biridir.”
Sayfa 323Kitabı okudu
Lorduna ekininin dörtte birini vermedikçe köylünün bir toprak parçasını kullanmasını yasaklayan feodal baronu ayıplıyoruz. Bunlara barbarlık çağı diyoruz. Ama biçimler değişmiş olsa bile ilişkiler aynı kaldı ve işçi, özgür sözleşme adı altında feodal yükümlülükleri kabul etmeye zorlanıyor. Çünkü nereye dönerse dönsün daha iyi şartlar bulamıyor. Her şey özel mülk oldu ve işçi ya kabul etmek ya da açlıktan ölmek zorunda.
Reklam
Bireyin bağımsızlığı modem mülkiyet kavramına doğru atılan bir ilk adımdan başka bir şey değildi, çünkü bu dünyadaki şeylerin çoğu, kimsenin emeğiyle var olmaz.
Yerküreyi insan yaratmadı ve üzerinde yaşamak için doğal bir hakkı olsa da, herhangi bir parçasını sonsuza dek kendi mülkü tayin etmeye hiç hakkı yoktu; yerkürenin Yaratıcısı da ilk tapu senetlerinin dağıtılacağı bir tapu dairesi açmadı.
Cennete ilk gidenler cennet yüzeyinde özel mülkiyet kurumunu oluştursalar ve tıpkı bizim yerküre yüzeyini parsellememiz gibi, kendi aralannda mutlak mülkiyet olarak parselleseler, cennette sonuç ne olurdu?
Fiziksel malların aksine paranın soyutluğu, ilkede sınırsız miktarda paraya sahip olmamıza izin verir. Bu nedenle ekonomistler, ekonomi büyüklüğünü yalnızca bir sayının temsil ettiği, sınırsız katlanarak büyüme olasılığına kolay- ca inanırlar. Tüm mal ve hizmetlerin toplam miktarı bir sayıdır ve bir sayı- nın artışının ne gibi bir sının olabilir? Soyutlama içinde kaybolup, büyümeyi desteklemek için, doğanın ve kültürün sınırlarını göz ardı ediyoruz
Reklam
Paranın satın alabileceklerinin görünürde sının olmadığından, bizim para arzumuz da genellikle sınırsızdı
"Tüm kişisel çağrışımlardan boşaltıldığında para maymun iştah- lıdır, herkesle her şey karşılığında değiş tokuş edilebilir,
69 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.