"Oğlum bak,bir hökümet,bir kaymakam,bir muhtar, bir onbaşı ,her kimse bir şeyi yok dedi mi, o şey yoktur! Var diye kuru kuru direkleşip durmazsın!Bunu iyi öğren!"
"Mesele memurların yaptığı işte değil,onların mevcut olmasında. Şimdi sen o tozlu odada oturdukça kendi kendine 'Benim burada ne lüzumum var?' diyeceksin.Yanlış!..Mademki sen bir kere hükümet kapısından içeri adımını attın,artık lüzumlusun. Sen olmasan muhakkak bir yerde eksiklik çıkar"
"Mesele memurların yaptığı işte değil,onların mevcut olmasında. Şimdi sen o tozlu odada oturdukça kendi kendine 'Benim burada ne lüzumum var?' diyeceksin.Yanlış!..Mademki sen bir kere hükümet kapısından içeri adımını attın,artık lüzumlusun. Sen olmasan muhakkak bir yerde eksiklik çıkar"
"Henüz biçimlenmemiş, itiraf edilmemiş bir korkudan kaynaklanan nefret duyguları; uygarlığın doğadan korkusundan, erkeğin kadından korkusundan, gücün güçsüzlükten korkusundan. İnsanın, ne boyun eğdirebildiği ne de tapabildiği şeyi tahrip etmek için duyduğu içgüdü"
"Çünkü sevmek, yarım kalan kitaba devam etmek gibi kolay bir iş değildi. Ya hiç sevmemişsem bugüne kadar?Bir kitaba yeniden başlamak gibi, sevmeye yeniden başlamak pek kolay sayılmazdı herhalde
“Yalnız ve yalnız bunu istersen, bütün aklınla ve duygularınla tek bir dileğe yönelirsen oluyor ancak. Neden istediğini düşünmezsen, dileğinin yaratacağı sarsıntıya dayanabileceksen istediğine kavuşuyorsun.”