"Yaşadığı duygusal sarsıntılardan sonra Selim, düşleriyle gerçekler arasında doğan uyuşmazlığın, biraz da kendisinin düşünsel saplantılarından geldiğine inanıyordu."
"Biraz daha bilinçli olarak kendisini düşündü: İçinden söküp atamadığı bir yalnızlık duygusu, bütün varlığına yayılan bir sevgi gereksinmesi, ama bütünsel bir erince varabileceği konusunda belli bellirsiz başkaldıran bir umut vardı."