her birimiz iyi de olsa, kötü de olsa ebeveynlerimizin “bir benzeri daha olmayan” suretleriyiz.
Sayfa 153 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Kişilik bozukluğu denilen şey hangi şekle bürünmüş olursa olsun, kişiye özgüdür ve kendine has kalıplara sahiptir.
Sayfa 119 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Kendimizle konuşmakla meşgulken, bunun tam anlamıyla karşılıklı bir görüşme olduğunu varsayarız. Aslına bakılırsa bu bir yanılsamadır.
Sayfa 113 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bizler aykırılıklarla dolu, farklı yapıda varlıklarız; bakış açılarımız ve kendi doğrularımız güvenilir de olabilir, kendimizi kandıran cinsten de…
Sayfa 104 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
“Tanrı hiçbir şeye benzemiyorsa, o zaman neden var olduğunu söylüyorsunuz?”
Sayfa 30 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Christopher Bollas da benzer şekilde, bir insan huysuzluk, karamsarlık gibi belli bir ruh haline "girdiğinde" bir zamanlar anne-babaya karşı ifade etmesi yasaklanmış hisleri yaşayan çocuk benliğine döndüğünü, bu huysuz ya da depresif duygu durumu boyunca anne-babamız karşısındaki o çocuk halimizi yaşadığımızı söylüyor.
Ayrımcılık, şizofreni tanılı kişilerin ömrünü bile kısaltıyor*
Şizofrenikler akıl sağlığı yerinde olanlardan çok farklıysa, içinde bulundukları ciddi durum, normal insanların, zihinsel hastalıklar tarafından kirletilmekten kaçınmak için çevrelerini arındırma yönündeki psikozlu ihtiyaçları yüzünden daha da zorlaşıyor.
Sayfa 42 - Yapı Kredi Yayınları, 1.Baskı, 2018. *Doktorların belirtileri ciddiye almama ihtimali, sosyal açıdan yalnız bırakılma, dışlanma ve dalga geçilmeden dolayı dışarı çıkamama, çıkamayınca hareketlerin kısıtlanması, kilo alımı vb.
Şizofreni başlangıcının yavaş olduğu durumlarda, ebeveynler tarafından bunun fark edilmesi halinde, çocuk yoğun psikoterapi veya psikanalize yönlendirilebilir. Böyleyken, ergenin şizofrenik çöküşü tam anlamıyla yaşamaktan kurtulma şansı oldukça yüksektir; gerçekten de süreç tersine çevrilebilir ve benlik hayatın normal akışına dönebilir.
Dünyada ergenleri yoğun psikoterapi tedavisine almış klinik tedavi uzmanları bunun doğru olduğunu bilirler. Tabii, şizofrenik süreçle yüz yüze gelinmiş olması ve sürecin üretken bir biçimde dönüştürülmüş olması nedeniyle, bu sIradan başarı hak ettiği dikkati üstünde toplamaz. Psikoterapistlerin, genç şizofrenin aile üyeleriyle arkadaşlarının (aynı zamanda șizofrenin kendisinin de), tam bir şizofrenik çöküş
gerçekleşmeden önce, gencin düzenli bir terapi (haftada dört veya beş kez)* görmesi halinde, şizofreninin genellikle ıslah edilebileceğini ve normal hayatını sürdürebileceğini anlamaları hayati bir önem taşır. Kişi yaşadığı şizofrenik tecrübeyi tabi ki hatırlayacaktır, şizofreninin tekrar ortaya çıkmasına dair kaygıları büyük ölçüde giderilmiş olsa da, geri planda hatıralar kalacak ve şizofreninin bir gün tekrarlayacağına dair az da olsa bir korku yaşamalarına neden olacaktır.
Sayfa 82 - Yapı Kredi Yayınları, 1.Baskı, 2018. *BDT ile haftada 4-5'e gerek yok
Onların yerinde olmanın ve artık şekil değiştirmeye başlamış bir dünyada yaşamanın ne anlama gelebileceğini tasavvur edin. Verilebilecek olası tepkilerden biri, bu dünyayı efsanevi bir dünyaya dönüştürmek ve kişinin üstün bir esinleyici güç olarak onu kontrol edebildiği bir yer şeklinde yeniden inşa etmektir.
Sayfa 84 - Yapı Kredi Yayınları, 1.Baskı, 2018
Şizofren görsel alanını bir kitapçığa* dönüştürerek hayatın öngörülemeyen doğasından kurtulmayı hedefler. Katılımcı olarak ortadan kaldırılmış olan benlik, okuyucu haline gelmiştir.
Sayfa 86 - Yapı Kredi Yayınları, 1.Baskı, 2018. *Kendi oluşturduğu dünya
Şizofren dünyayı farklı yaşamıştır; keşif gezisine çıkmış ve başa çıkılamaz zorluklarla karşılaşmış öncü grup misali, hemen ana kampa geri döner. (...) Çocukların benzer tepkileri vardır; onlar da cansız veya insan olmayan cisimleri arkadaş olarak benimserler. (...) Bir yetişkinin bu pozisyona, yani evreni bir bebekmiş gibi algılama pozisyonuna dönmesi, şizofreninin dikkate değer yönlerinden biridir.
Sayfa 103 - Yapı Kredi Yayınları, 1.Baskı, 2018. Cümlelerin sırasını değiştirdim
Benliğin bütünlüğü yok olma tehdidi altına girdiğinde derhal kendimizi koruma altına alır, "Ben"i gizler, münzevileştiririz. (...) Şizofren gerçek benliğini ağaca, taşa ya da dereye gizler. Ağaçlar, taşlar ya da dereler şizofrenle konuştuğunda, şizofren onların sesiyle kendisine hitap ediyordur.
Sayfa 103 - Yapı Kredi Yayınları, 1.Baskı, 2018
Sesler:Kişinin kendi düşüncelerinin dışarıdan geliyormuş gibi algılanması
Kimse hastadan seslerden vazgeçmesini istemek zorunda değildir; seslere ciddiyetle yaklaşmalı ve hastadan, klinik tedavi uzmanına seslerin ne dediğini anlamasında yardımcı olmasını istemelidir. (...) psikolog bir sesi dinler ve benliğin bu parçasının ne dediğini anlayıp bu önemli mesajı ciddiye alırsa, sesin öfkesi, mesajın alınmış olmasından ötürü dinecektir.
Sayfa 108 - Yapı Kredi Yayınları, 1.Baskı, 2018
Genel kanı, şizofrenin dünyayı görsel halüsinasyonlarla gördüğü yönünde olsa da, aslında şizofrenide görsel halüsinasyonlara nadir rastlanır.
Sayfa 108 - Yapı Kredi Yayınları, 1.Baskı, 2018
Şizofreni tanılı kişilerin birbirleriyle iletişimi hakkında
Hastanede tedavi gören şizofrenler için, kendilerinden, tıpkı normal insanlar gibi kopuk görünen diğer şizofrenlerle düşünce iletişimi kuramamak da bir başka olumsuz yöndür. Bu nedenle birçoğu ruhun gerçeklerinin koruyucusu, son derece özel insanlar olduklarına ama sonsuza dek sürecek bir tecridin alın yazıları olduğuna inanmaya başlarlar.
Sayfa 114 - Yapı Kredi Yayınları, 1.Baskı, 2018