Ah be gönlüm, Sarılmışsın bir kuru dala Çiçek açma derdindesin. İncinirsin yapma...
Yine çiçek açar mi balkonumda? Yine gülümser miyim güneşe? Ya da eskisi gibi rahatça uykuya dalabilir miyim?
Reklam
Üvercinka
“Senin bir havan var beni asıl saran o Onunla daha bir değere biniyor soluk almak Sabahları acıktığı için haklı Gününü kazanıp kurtardı diye güzel Birçok çiçek adları gibi güzel En tanınmış kırmızılarla açan Bütün kara parçalarında Afrika dahil”
"Derin bir kuyuya düşmüş gibiydin. Öncelikle, düşmenin bedensel şoku, tüm bedeninde kemik kırılmaları, doku zedelenmeleri, iç kanamalar ve yarılmalar. Sonra, kuyunun dibinde olmak, dışarı çıkamayacağının bilincinde olmak. Buna yönelik tepki. Pişmanlık ve güçsüzlük. Bu korkunç derecede rutubetli, su birikintileriyle dolu, karanlık yere yönelik köklü nefret duygusu. Bu deliğe birlikte tıkıldığın onlarca herife duyduğun tiksinti. Mide bulandırıcı düşünceler. Heriflerin konuştukları dilin tınısına duyduğun tiksinti. Bir halt anlamıyorum bu dilden. Buna karşın zaman zaman hissettiğin dayanışma duygusu. Dış dünyaya yönelik, içeride olmanın yarattığı bilinç. Dış dünyaya, yani bu adaya, adanın ait olduğu ülkeye yönelik tiksinti."
Vakit varken tomurcukları topla; bugün gülümseyen bu çiçek yarın ölüyor olabilir. Ölü Ozanlar Derneği
“Bataklıkta çiçek olmak, insanın kaderi.”
Reklam
Hafızamız, vitrininde belirli bir kişinin değişik fotoğrafları sergilenen dükkânlara benzer. Genellikle bir süre boyunca bir tek sonuncusu görünür.
Sayfa 413
Umutsuzluk, bir toprak kayması esnasında insanların üzerine yığılan büyük toprak kütleleri misali, üzerine yağarak yere yuvarlıyordu seni, yüzünü gözünü kaplıyor, ağzına burnuna giriyordu. Nefes alamıyordun.
Gece serin, ürperiyorum. Çiçek ve orman kokularıyla yüklü hava başımı döndürüyor.
Bana yumuşak huylu olmayı aynı zamanda da haksızlık karşısında dik durmamı öğreten, bilinçli, çevresine saygılı davranmayı, büyüklerine saygıda kusur etmemeyi, daima sevgi ile kalmayı öğreten ilk öğretmenim annem bugün bana; kızım o güzel ellerinden bir sarma yesek ne güzel olur dedi. Ben yerimi annemden öğrendim. Sonra dedim ki üslubun güzelse eğer dikeni gül eder, üslubun güzel değilse de anlattığın gül çiçek değildir. Muhatabımız gerek çocuk gerek büyük olsun insanın ifade edici dilini etkili kullanabilmesi gerekiyor. Bencil, egoist dili kullanmak yerine kalpleri yumuşatacak, iki insanın arasında muhabbeti sürekli kılacak dil ile konuşmak ve üslubun kimliğimiz olduğunu unutmamak elzemdir.
Reklam
"Ya ellerin? yaşayan, duyan ve düşünen ellerin? mühteşem bir çiçek gibi açılan, muhteşem bir çiçek gibi kapanan ellerin ..." Cemil Meriç
Çok güzel bir cümle:
"Bir kış sabretmişsin de tam çiçek açacakken dolu vurmuş gibi oluyor bazen hayat."
Çiçek gibi umutla açıp duruyordum inatçı bir keçi gibi , soluyor hissediyorum.
376 syf.
6/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Kılıc o kadar cok övdüki bir ara favori kitabi oldugunu dusunuyordum. Her neyse kitap baya akiciydi tam rs den cıkmalık. Sonlari biraz alakasiz geldi daha iyi baglayabilirdi ama tam citir cerez okuncak kitap fazla da bi kurgu beklememek lazim
Aristo ve Dante Evrenin Sırlarını Keşfediyor
Aristo ve Dante Evrenin Sırlarını KeşfediyorBenjamin Alire Sáenz · Dex Yayınları · 20172,252 okunma
Resim