Sokrates’in bakış açısına göre her birey kendi merkezini oluşturur ve dünyanın geri kalanı onu merkez alır, çünkü kendine dair sahip olduğu bilgi aynı zamanda Tanrı bilgisidir.
Benlik bilincinin günümüzde nasıl paramparça olduğuna dair bir başka örnek olarak mizah ve gülme düşünülebilir. İnsanın mizah anlayışının kendilik bilinciyle nasıl yakından ilişkili olduğu genellikle fark edilmez. Mizah normalde benlik bilincini koruma işlevi görmelidir. Kendimizi nesnel bir durum karşısında yitip gitmeyen bir özne olarak algılamaya dair insana özgü kapasitemizin bir ifadesidir. Kişinin benliği ile yüzleştiği sorun arasına “mesafe” koymasının sağlıklı bir yöntemi,geriye çekilip soruna başka bir perspektiften bakmasının bir yoludur.
Her insan kendi gerçekliğine dair hislerin çoğunu başkalarının kendisi hakkında söyledikleri yahut düşündüklerinden edinir. Fakat çoğu modern insanın gerçeklik duygusu konusunda başkalarına olan bağımlılıkları öyle bir noktaya varmıştır ki onlar olmadan var olma hissini yitirecekleini düşünürler. Kumda akan su gibi “dağılacaklarını” hissederler. İnsanların çoğu hayatlarını sürdürebilmek için başkalarına dokunmak zorunda olan körlerden farksızdır.
Önemli olan şey söylenenler değil, herhangi bir sohbetin sürekli devam ediyor olmasıdır. Sessizlik büyük suçtur, çünkü sessizlik yalnızlığı anıştırır ve korkutucudur.