"Doğayla savaş halindeyiz. Eğer kazanırsak, kaybedeceğiz." demiş Hubert Reeves.
Bu sözün değeri o kadar net ve o denli büyüktür ki, üzerine koca koca ciltli kitaplar yazılabilir. Gazeteci yazar Jacques Girardon da bu temelde, alanında uzman üç bilim insanı ile, bitkilerin evrimi ve yeryüzündeki yolculuğu hakkında ropörtaj niteliğinde
> Nasıl, gününüz güzel geçiyor mu? Ankara bugün güzel bir Mayıs sabahına merhaba dediyse de, hava az biraz serinledi ve yerini ılıman yağmurlu bir havaya bıraktı. Ben ne mi yapıyorum? Gene birlikteyiz ve şu anda dün akşam başlamış olduğum,
Birçok yazar okudum ve şunu fark ettim ki, bir yazar deniz kenarında yaşamışsa bunu kitaplarında buram buram hissediyorsunuz.
7 hikayelik bu kitabın 6 hikayesi direkt deniz kenarında geçmekle birlikte, son hikaye olan Erendira da denizde bitiyor. Güller, çiçekler, deniz ve ölüm yoğun olarak işlenmiş bu hikayelerde.
Her hikayesini merakla okumaya başladım fakat altı boş sonucu tatmin etmeyen hikayelerdi. Başı ya da sonu yoktu hikayelerin, aslında yazar istese hepsinden tek başına bir roman yazabilirdi fakat böyle tercih etmemiş.
Hayalet Geminin Son Yolculuğu, tam olarak işkenceydi. Sayfalarca süren bir cümle düşünün.
Bana göre en iyi hikaye kitaba da adını vermiş olan Erendira'nın hikayesiydi. Keske bütün kitap bunun üzerine yazılsaydı ve dolu dolu okuma şansımız olsaydı. Sonunu tatmin edici bulmakla beraber, Erendira'nın duygularına yer verilmediği için sonuna rağmen hikaye biraz yavan kaldı maalesef.
Kitap genel olarak hikayeler denemesi gibiydi. Ben de arada böyle elime kalem alıp hiçbir ayrıntı vermeden olaya dalar bir şeyler karalarım. Sanırım onları yayınlasam tıpkı bu şekilde olurdu.
Çeviride de sıkıntılar vardı, bir satırda "Tanrı" olarak geçen kelime öbür satırda "Allah" olarak geçmiş. Keşke çevirmen bu ayrıntılara dikkat etseymiş.
Her ne kadar kitaptan verim alamasam da zevkli olduğunu düşünüyorum. Hikayeler yine de ilginçti ve merak ettirdi. Fakat sonuç olarak hiçbiri tatmin edici değildi.
Yine de yazarın yazım dilinden ve hayal gücünden oldukça hoşlandım. Yazarın başka kitaplarına da eminim ki bir şans veririm.
İyi Kalpli ErendiraGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20161,644 okunma
“ Güzellik ve onu görebilecek gözler var oldukça kimse Eros’tan kaçamamıştır, kaçamayacaktır. ” -Longos
1. Giriş:
Bu yazı yalnızca kitaba dair değildir. Yazarın hayatı hakkındaki söylentilere, kitabın yazıldığı döneme ve dünyaya ilişkin bilgilere, öykünün esin kaynaklarına, kendisinden sonra kimleri etkilediği ve nelere ilham olduğuna dair
"Adalet olmayınca devlet büyük bir çeteden başka nedir?" Augustinus
Bu kitabın içeriği hakkında detaylı iki incelemeye rastgelince, ben farklı bir yol izleyeyim dedim.
Bu iki incelemeyi de sizler için şuraya bırakayım;
#26225287 ,
#30236775
"Büyük bir hayretle, dünyadaki
Bir yanılgının, binlerce yenilgiden daha keskin olduğunu gördüğünde eve dönmek isteyeceksin ama ev; kapı duvar olacak. Ve sen, bildiğin denizlerde yeniden boğulacaksın. Aşina yüzler el olacak, ve yalnızlığı şah damarında hissedeceksin. Sonra geçecek. Her şey geçer, bilirsin.
Ve sonra yolun tam ortasında ayaklarının dermanı kesilecek, dizlerinin
Normal insanlar Mark Twain’i küçükken okuduğu için bu yazarın okuduğum 21311. kitabı diyebilirdi. Ama
Bilal Günaydın normal insanlar gibi küçükken kitap okumadığı için, yazardan okuduğu ilk kitabı sayılabilir. Kitabın konusuna geçmeden önce incelemeyle ilgili ufak bir anekdot anlatalım.
''Kişinin içinde yaşadığı topluma karşı duyduğu hoşnutsuzluğun neden olduğu daha iyi yaşam arzusudur ütopya.''*
Utopia, Thomas More'un kendi ''ideal devlet''ini oluşturduğu, içinde birçok tartışmalı konu barındıran, yeni bir türe ismini veren, önemli bir kitaptır. Utopia'da More, hem kendi
Öneriler üzerine okuduğum bir roman. Kesinlikle beklentimin üzerindeydi, harikulade bir eser...
Roman, fakir bir ailenin çocuğu olan Zezé 'nin hüzün dolu yaşantısını anlatıyor. Zezé beş yaşında, sevgiye ve merhamete aç, çok hassas kalpli,hayal gücü çok gelişmiş, oldukça zeki, biraz da yaramazlıklarıyla kasabayı bezdiren (her çocuk gibi