gördüğüm gül yapraklarıyken saçlarından dökülen, senin gördüğün parça parça yırtılmış bir mektubun camdan dışarı savrulması mı ?  Aynı anda aynı sahnede,nasıl bir illüzyondu bu ? nasıl gelsem, ne yazsam, ne desem , çiçekli bir balkon ile tozlu cam , ben aşk derim ,sen intihar... halbuki aynı mektup,aynı şeylerdir yazılan, yakılacakmı bir kül tablasında? soğuk su mu dökülecek yada giderken yoluna? hem nar hem zemherir, yani hem gözlerin hem ayrılık... nasıl gelsem? kuşlarla , kumrularla ne yazsam? karlarla ,dalgalarla , ne desem? çiçeklerle , anladım odanda, anladım pencerende, anladım evinde , anladım sende yerim yoktu... Anladım yatacak yerim yoktu...
Kendimden
Bazı insanlar dikenli bazıları balkon çiçekli
Reklam
Söyle Amor?!
Sen nasıl böyle güneşli Pazar sabahı Sen nasıl böyle şekerli keyif çayı Sen nasıl böyle çiçekli balkon sefası Sen nasıl böyle yoksun ortalarda Ya hu senin şarkıların nerede? Şimdi şuraya, Pazar'ın sabahına, Sevmenin kuşlusuna-kanatlısına, Özlemenin yamacına, Yamacında açan çiçeğine, Çiçekte boy veren şiirine, Söylenmeyip yük olanların ağırlığına, Kederin gizliden keyif veren yanına, Gidenlerin boşluğuna, Kalanların hoşluğuna... Hayatın tam ortasına, Bir şarkı bırakayım da... Herkes dinlesin. Günaydın ya hu, günaydın! 👇👇👇 Neraida ~ Mario Frangoulis 🍂 youtu.be/VWpEq77uuZU 💙
Pollyanna'ya Son Mektup
Aşk mektupları elbette yakılmalı, geçmiş en soylu yakacaktır.” (Nabokov) Muhabbet kuşumuz öldü Arkasında uçuşan tüyleriyle mavi bir sonbahar bırakarak Biliyorsun ölüm, mavi boş bir kafestir kimi zaman Acıyı hangi dile tercüme etsek şimdi yalan olur Pollyanna Uyuyamadığım gecelerin sabahında Gözaltlarımdan mor çocuklar doğardı Mor çocuklarıma
Sonra yazları Yaseminlerle sarmaş dolaş bir balkonum oldu Balkon yaseminlerle sevişirdi Yaseminler yaseminlerle sevişirdi Rüya hülyayla sevişirdi. Ben o beyaz ve güzel kokan çadırın altında Geceyle sevişirdim. Bir davet gibi otururdum balkonda Beyaz bir örtü gibi sarardım acılarımı başıma Ben sevgilisi çile olan bir gelindim Pollyanna Gel derdim gel, kim olursan ol yine gel. .. Çiçekli bir düğün davetiyesi gibi otururdum balkonda Yıldızlar ürkerdi, titrerdi davetimden Ayın etrafında beyaz bir hale dönerdi. Bileklerimi uzatırdım çıplak, beyaz ve ince lşıktan bir kelepçe istedim yüz görümlüğü olarak Pollyanna. Secde eden alnımı, Şarap içen dudağımla öpmek istedim. Dizlerimde ve dirseklerimde nasır tutan arayışımı Beyaz bir merhemle ovmak istedim. Beyaz bir günahtır aramak kimi zaman Pollyanna ...
"..Uyumadığım gecelerin sabahında Gözaltlarımdan mor çocuklar doğardı Mor çocuklarıma ninni söylerdi sabah ezanları Fırtınada ters çevrilen şemsiyelere benzerdi Duaya açılan avuçlarım Avuçlarıma kar yağardı Kimi zaman tipi... Kaç kere avuçlarımda mahsur kaldım. Birkaç kış geçti Pollyanna Ben hep mahzun kaldım. Kocaman bir
Reklam
39 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.