"...İllegal bir yağmurum.
Bir yağsam pahalıya mal olacağım.
Ben bir bodrum kat kızıyım bayım
Yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum
Bir süredir plastik vazolar gibi hiç kırılmıyorum
Fakat korkuyorum..."
Çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım
Bilmiyorsunuz. Darmadağın gövdemi
Çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum.
Karanlıkta oturuyorum. Işıkları yakmıyorum.
Çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyor
Acı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum.
Bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu.
Yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum.
Bir
Çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım
Bilmiyorsunuz.
Darmadağın gövdemi
Çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum.
Karanlıkta oturuyorum.
Işıkları yakmıyorum.
Çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyor
Acı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum.
Bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu.
Yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum.
Bir yağsam pahalıya malolacağım.
.
.
Didem Madak - Çiçekli Şiirler Yazmak İstiyorum Bayım
Çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım
Bilmiyorsunuz darmadağın gövdemi
Çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum.
Karanlıkta oturuyorum, ışıkları yakmıyorum
Çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyor
Acı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum.
Bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu.
Yıllardır kendini bulutlarda saklayan İllegal bir yağmurum.
Didem Madak boşandıktan sonra parası ancak bir bodrum katına yettiği için bodrum katında yaşamaya başlar ve bura şiirler yamaya başlar. Bu şiirde bodrum katında kaleme aldığı şiirlerdendir.
'Zenciler prensesi olacağım.
Hayat işte asıl o zaman başlayacak.'
Pippi Uzunçorap
Çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım
Bilmiyorsunuz.
Gözyaşları var bu dizelerin. Eşlik ediyor insan, ister istemez. Sımsıkı sarılıyor, sarılıyor da geçmiyor hüzün. "Çiçekli Şiirler Yazmak İstiyorum Bayım!" diyor Madak, diyor ama ne kadar sulansa da gözyaşlarıyla belli ki açmıyor çiçekler. Bakınca Z raporuna, anlaşılıyor, plastik çiçekler ile ziyaretine geliyor hayat. "Hayatı seviyorum yine de. İstersen iki kalp çizer altını da imzalarım.' diyor Cevşenü'l Kebir şiirinde. İşte o "yine de" ne kadar çok acı barındırıyor. Ve en çok "anne":
-Artık bütün üzgün oluşlarımın adı, diyor.
Ve insan gözyaşları olan bu dizelere eşlik ediyor, sımsıkı sarılmak istiyor, işte bu kitap gözyaşları içerisinde tüm boğulmaları göze alırcasına okunmalı.
Son söz; şairden; "Bu kitapta yer alan şahıs ve mekânların gerçekle alakaları tamdır. Kahramanları hep yanlış ata oynayanlardır. Kediler, muhabbet kuşları, gözyaşları... hepsi sahiden vardır ve bir dönem yaşamışlardır. Şiirden hazzetmeyenler, Grapon Kağıtları'nı yılbaşı ve diğer ehemmiyetli günlerde evi süslemek için kullanabilirler ya da bir ruh çağırma seansında, inatçı ruhlara seslenen uyduruk şarkılar olarak mırıldanabilirler."