Beni bu bunalımdan kim kurtaracak?
Vakit gece yarısını geçti. Pencerem açık. Uzaklardan hüzün dolu bir şarkı sesi geliyor.
İçimde tanımlanamaz bir daralma var. Bir el kalbimi sıkıyor sanki.
Ruhum kabına sığmıyor bu gece. Oda, ev, şehir, dünya, evren dar geliyor bana.
Bir yolculuk etmek, buralardan, kendimden, her şeyden uzaklaşmak, bir yerlere
Gazi, Nisan ayı içerisinde seyircilerle birlikte film seyretmek için sadece bir kez Yeni Sinema'yı teşrif etti. 11 Nisan akşamı özel locasında aşina olduğu Alman aktris Käthe von Nagy'nin Gündüz Senin Gece Benim (Ich bei Tag und du bei Nacht) adlı filmini seyretti.
Nisan ayının sekiz gecesini filme ayıran Gazi, Mayıs ayında sadece bir film seyretti ve Kasım ayının ortalarına kadar da bu etkinliğe bir süreliğine ara verdi. Köşk'ün beyaz perdesi 17 ve 29 Kasım gecelerinde yeniden aydınlandı.
En son 13 Nisan'da Ankaralılarla birlikte film seyreden Gazi, bunu tekrarlamak için 2 Aralık akşamı Yeni Sinema'yı bir kez teşrif etti. Sinemanın programında Lili Gyenes yönetimindeki Macar Çigan Orkestrası'nın bir konseri ve ardından da Marta Eggerth'in başrolünde olduğu Bir Gün Sonra Geleceğim adlı bir Alman filminin gösterimi vardı.
1933 yılı Gazi'nin gerek Köşk'te gerekse sinemada en fazla film seyrettiği yıl oldu. Aynı yılın 29 Aralık gecesini de film seyrederek geçirdikten sonra Köşk'teki bu etkinliğe uzun bir süre ara verdi.
İmkansız olan şeyler vardır bilirsin
Yaşlanmamak gibi, ölmemek gibi
Ve seni sevmemek cigan gözlüm
Mümkün değil ki
Çıkarıp atamam içimden
Neyleyim yer etmişin bir kere
EDITH ALMERA
İhtimal ki şu anda o,
Brüksel’e yakın
Bir gölün kenarında
Edith Alméra’yı düşünmektedir.
Edith Alméra
Kafeşantanlarda muhabbet toplıyan
Bir Çigan orkestrasının
Birinci kemancısıdır.
O,
Kendisini alkışlıyanlara
Selâm verirken
Gülümser.
Kafeşantanlar güzeldir;
İnsan,
Orada çalışan kemancı kızlara
Âşık olabilir
Mehmet Ali Sel adıyla
Ankara, Eylül 1937
(Varlık, 15.10.1
Çigan Gözler
Çok sıfırlı bir şeydin sen eskiden
Yıldızlarca uzaktı güzelliğin
Şimdi o şarkılar yok söylediğin
Ne senden iz kaldı ne o sevginden
Ne varsa yıkıldı inandığımız
Her şey aslına dönüyor sonunda
Tek başına dünyanın bir ucunda
Bir sıfırsın şimdi yapayalnız
Bak bütün rakamlar bırakıp gitti
Seni eski günlerine terkettik
Sonunda haklı çıktı aritmetik
İki kere iki yine dört etti.
Ümit Yaşar Oğuzcan, Çigan Gözler, Sayfa 32, 1962, İstanbul
》Kitabın önsözünde, "Bendeki şiir; önce bir damlaydı. Rahmetli babamdan geldi, anamda biçimlendi, özlendi, bütünlendi." diye anlatıyor şiir serüvenine başlangıcını Ümit Yaşar. Küçük yaşlardan itibaren başlayan ilgisinin onu kocaman Ümit Yaşar yapması çok kolay olmamıştır herhalde.
》Sözünü ettiği damla, ailesindeki sıkıntılı durumlar,
İmkansız düşünmemek gecelerce seni
Ve sevmemek ömür boyunca, bir gün değil
Başka çaremiz yok, beni unut demiştin
Mümkün değil çigan gözlüm, mümkün değil.
Çigan Gözler
Ya Sensizlik Ölmekse
Bir zamanlar sen vardın ya ben böyle yok değildim
Düşünürdüm neyi mi? Hep seni odalarda
Kimdi bana benziyen baktığım aynalarda
Senden başkası mıydı o sessiz beklediğim
İmkansız olan şeyler vardır bilirsin
Yaşlanmamak gibi, ölmemek gibi
Ve seni sevmemek cigan gözlüm
Mümkün değil ki
Çıkarıp atamam içimden
Neyleyim yer etmişin bir kere
Ne zaman elime bir kağıt alsam
Siner güzelliğin kelimelere
Yumsam gözlerimi seni seyrederim
Devamlı bir musiki kulaklarımda sesin
Mevsimler seninle başlar, seninle biter
Yıl oniki ay benimlesin
Ne zaman bir gemi görsem limanda
Alıp başımı seninle gitmek isterim
Umurumda değil bu oyunlar, bu düzenler
Anlasana; seni arıyor ellerim
İmkansız düşünmemek gecelerce seni
Ve sevmemek ömür boyunca, bir gün değil
*Başka çaremiz yok, beni unut* demiştin
Mümkün değil cigan gözlüm, mümkün değil.
Çigan Gözler
Çağrışım
Ne zaman seni düşünsem içim ürperir
Seninle geçen her saat, her gün gelir aklıma
Bir akşam vakti gelir, bir deniz kıyısı gelir
O eşsiz hatıralar bütün gelir aklıma
Ne yapsam unutamam yaşadığımızı
Sevgindi sevgilerin en yalansızı
Şimdi nerde bir gül görsem kırmızı
Dudaklarımı uzun uzun öptüğün gelir aklıma
Bir çıban büyürcesine ortasında gecenin
Dolar yüreğime hüznü seni sevmenin
Dünyada ne benim yerim var artık ne senin
Ağlarım başucunda ölümün gelir aklıma
Ümit Yaşar Oğuzcan, Çigan Gözler, Sayfa 23, 1962, İstanbul
KADIN MI, BAYAN MI..?
Bir de "Bayan değil kadın!" diye bir tepki, bir laf çıktı son zamanlarda. Kim çıkardı nereden cıktı bilmem ama bu saygın kelimenin yani BAYAN kelimesinin geçmişini benden öğrenin isterim.
Atatürk ilke ve inkılaplarının en önemli özelliklerinden biri ayrıştırılmış toplumu millet haline getirme ve eşit yurttaş yapma