İmkansız olan şeyler vardır bilirsin
Yaşlanmamak gibi, ölmemek gibi
Ve seni sevmemek cigan gözlüm
Mümkün değil ki
Çıkarıp atamam içimden
Neyleyim yer etmişin bir kere
Ne zaman elime bir kağıt alsam
Siner güzelliğin kelimelere
Yumsam gözlerimi seni seyrederim
Devamlı bir musiki kulaklarımda sesin
Mevsimler seninle başlar, seninle biter
Yıl oniki ay benimlesin
Ne zaman bir gemi görsem limanda
Alıp başımı seninle gitmek isterim
Umurumda değil bu oyunlar, bu düzenler
Anlasana; seni arıyor ellerim
İmkansız düşünmemek gecelerce seni
Ve sevmemek ömür boyunca, bir gün değil
‘Başka çaremiz yok, beni unut’ demiştin
Mümkün değil cigan gözlüm, mümkün değil.
“İmkansız düşünmemek gecelerce seni
Ve sevmemek ömür boyunca, bir gün değil
‘Başka çaremiz yok, beni unut’ demiştin
Mümkün değil cigan gözlüm, mümkün değil.”
Şarkısız ve sensiz kaldığım nice akşamlar Gözlerin geçer aklımdan özlemler içinde Gözlerin bir çigan müziği güzelliğinde Kirpiklerinde keman bebeklerinde gitar.
Biraz da ilahlar ağlasın yokluğumuza
Kirli gözyaşları kırık iskemleler
Başıbozuk çigan havaları
Yeminler notalar akortsuz teller
Ve sakat çocukları Nagazaki'nin
Biz bunun için mi geldik yeryüzüne
Roman veya Çigan olarak da adlandırılan Çingeneler, günüm üz Hindistan’ı kapsayan bölgeden göç edenlerinin torunlarıdır. 50 ile 100 arasında topluluklar olarak gezen ve seyyar satıcılık yapan bu topluluk tüm krallığa yayılmıştı. Bu topluluğa karşı açıkça ortaya koyulan bir düşmanlık söz konusuydu. Kral I. François’in kendi krallığına Çingenelerinin girişini yasaklayan fermanından sonra, Angers gibi Fransız kentlerinden 14 9 8 ’de sürgün edildiler. Daha sonraları. Çingeneler geri döndü ve Fransız toplum unun bir parçası oldular, fakat bazı insanlar tarafından asla tam olarak kabul görmediler. Yahudiler gibi, İkinci Dünya Savaşı sırasında Naziler tarafından öldürüldüler. 20. yüzyıl soykırımının kökleri derin bir şe kilde Avrupa’ya olan göçlerin tarihine kazınmıştır. Belki de, Yahudiler ve Çingeneler Avrupa ırkçılığının sürekli hedefi konumunda olmuşlardır.
Karanlığı dinle sessizce; senden bahseden hasretimi söyleyecek kalbine gece. Şöyle, bir özlem yakar ya içini; yorulduğunun farkına bile varmazsın, anlar da anlatamazsın. Ben mi nasılım? Benden yana değişen bir şey yok, yani her şey bildiğin gibi, geceler bir akşam borçlu bana sabahlar ise bir gece..
Biliyor musun beni sensizlik kadar üşütmedi üşütemez hiç bir ayaz.
Yani hani; mesela diyorum. Senden sözcüklerinden bir örtü hazırlasan bana cümlelerin ile. Ben de sıkı sıkı sarılsam ve kapatsam gözlerimi geceye..
Çok yorgunum, uykusuzum, bir de canım acıyor yine de öyle yaslanmışım ki yüreğinin sesine.
Varsın mevsim kış olsun, hava sonuna kadar soğuk. Sen bir örtü hazırla cümlelerin ile ve hatta bana kalbinin seviyle bir mektup yaz.
Beni özlemin kadar üşütmedi üşütemez hiç bir ayaz.
youtu.be/s0zNBqO0qyc
Keyifli okumalar.