Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Birini kaybettiğinde, özlemi ciğerin­le hissedersin. Ciğerinde hakikaten bir ağrı, hatta yangı olur yani. "Ciğerim yanıyor" lafı o histen geliyor.
Sayfa 219 - Doğan Kitap, 1. Baskı, Mart 2015.Kitabı okudu
"Biri şarabımızı döktü, Biri soğanımızı çaldı, Biri hiç yoktan vurdu kafesteki garip kuşumuzu ... Ciğerim yanıyor, yüreğim kanıyor Solmasaydı gülümüz böyle..."
Reklam
Ciğerim yanıyor da şöyle bir ağlayıp onu bile söndüremiyorum. Öyle geliyor ki, bir kere şöyle doya doya ağlasam bir şey­ciğim kalmayacak. .
Sayfa 148 - Türkiye · Sabah Gazetesi Yayınları/Cem Yayınevi · 1990 · Karton kapakKitabı okudu
Depremin ilk gününden beri Malatya'lı hemşerilerim trenle Sivas'a gelmekte. Sivas'ta inen iniyor yola devam eden ediyor. Bizler de ellerimizden geldiği kadar gerek gıda gerek diğer temel ihtiyaçlar olsun trenlere girip dağıtıyoruz. Ve asla din, siyaset, ırk, mezhep ayrımı yapmadan. Ne dağıtanlar olarak ne de depremzedeler olarak.
Biri, saksımızı çiğneyip gitti. Biri, duvarları yıktı, Camları kırdı. Firtına gelip aramıza serildi. Biri, milyon kere çoğaltıp hüzünleri Her şeyi kötüledi, Bizi yaraladı... Biri şarabımızı döktü, Soğanımızı çaldı. Biri, hiç yoktan vurdu, Kafeste garip kuşumuzu! Ciğerim yanıyor, Yüreğim kanıyor... Solmasaydı gülümüz böyle!.
Sayfa 53 - YÜREĞİM KANIYOR
Yusuf Hayaloğlu;
Biri, saksımızı çiğneyip gitti. Biri, duvarları yıktı, Camları kırdı. Fırtına gelip aramıza serildi. Biri, milyon kere çoğaltıp hüzünleri Her şeyi kötüledi, Bizi yaraladı... Biri şarabımızı döktü, Soğanımızı çaldı. Biri, hiç yoktan vurdu, Kafeste garip kuşumuzu! Ciğerim yanıyor, Yüreğim kanıyor... Solmasaydı gülümüz böyle!.
Reklam
Cayır cayır yanıyor ciğerim yakıcı bir ateş düştü gönlüme.
İlki zordur her şeyin; ilk nefes, ilk ışık, ilk temas… Yabancıdan her şey; bildiğinden, öğrendiğinden farklıdır. O yüzdendir ki doğumda başlar, insanın “ilk”le mücadelesi. Güleriz çoğunlukla o bebek sesinin tınısına, bebeğin varlığının ibaresidir, olumlu çağrışımlara gider, hisseden merkezlerimize. Oysa o, sözcükleri kullanabiliyor olsa şöyle demez miydi gülenlere? “Siz gülüyorsunuz ama benim ciğerim yanıyor, nefes almak dediğiniz şeyin oksijenle yapıldığını bana öğrettiniz mi şimdiye kadar? Böylesine bir ateşin içime gireceğinden söz ettiniz mi? Bunca zaman karanlık bir odadan apaydınlık bir mekâna geçmenin, gözleri nasıl kavurduğunu bilir misiniz?”
Sayfa 14 - Karina Yayınevi, 1. BasımKitabı okudu
bugün babalar günüymüş.
Nasıl bir baba olurdun kim bilir?.. Kızıyla evcilik oğluyla askercilik oynayan bir baba. Gözyaşlarına dayanamayıp bağrına basan bir baba. Evin gerçekten de çatısı olan bir baba. Sessiz hükümdar ama dünyanın en iyi niyetli hükümdarı olan bir baba. Okuldan gelirken pembe çanta taşıyan bir baba. Onlarla kitap okuyan ve güldürmeye çalışan bir baba. Sınavlarında okula girmeden en son sarılınılan bir baba. Şakalaşan bir baba. Destekçilerin alâsı. Şefkat dolu bir baba. Damat olurken kıvanç dolu gözlerle bakan Kırmızı kuşak bağlarken için için ağlayan bir baba. Sen Mela ne güzel baba olurdun. Hem bana bile baba olurdun. Ah baba! Seni hiçbir zaman anlamak istemedim ben. Çünkü anlayınca kendi üzüntümü hep unuturdum. Ama ciğerim yanıyor şefkatle sarılmayan bir baba olmayinca. Benim öpülecek elim kalmadı Mela. Ben seni çok özledim. Umarım senin kızın hiçbir zaman bu eksikliği hissetmez..
Ciğerim yanıyor
"Kadere rıza göstermeyen başını taşa vursa başı yarılır amma kadere bir şey olmaz..." diyerek teselli buluyordu.
Reklam
Yüreğim Kanıyor...
Biri, saksımızı çiğneyip gitti. Biri, duvarları yıktı, Camları kırdı. Fırtına gelip aramıza serildi. Biri, milyon kere çoğaltıp hüzünleri Her şeyi kötüledi, Bizi yaraladı... Biri şarabımızı döktü, Soğanımızı çaldı. Biri, hiç yoktan vurdu, Kafeste garip kuşumuzu! Ciğerim yanıyor, Yüreğim kanıyor... Solmasaydı gülümüz böyle!.
Yusuf Hayaloğlu
Yusuf Hayaloğlu
Ben böyle bir acı görmedim. Kıyameti yaşadık.. ciğerim yanıyor...
Tarih acı bir tekerrürden ibaretmiş.
Dün sıcacık evimde, elimde çay bardağıyla internetin keyfini çıkarayım diye gezerken gördüm haberi. Sıcacık evimde, sıcacık bardağımla "Donarak şehit olan iki askerimiz, canımız, ciğerimiz "... O an soğuğu iliklerime kadar hissettim, hissettim ama ne çare. "Vatan sağ olsun." diyip geçiyoruz. İşte bu kadar kolay bizim için bu cümleyi söylemek. Vatan sağ olsun, demek istemiyorum ben artık. Çünkü bu ihmâl etme ya da görmezden gelme bazı şeyleri; bunlar vatanın sağ olmasını gerektirecek sebepler değil. Şehitlik ki en yüksek mertebe ama donarak. Donarak... Artık ne yazacağımı, ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Düşüncelerim birbirine karışıyor. Yüreğim sızlıyor, ciğerim yanıyor. Hakkınızı helâl edin de diyemiyorum, nasıl ödenir bu hak bilmiyorum. Işıklar içinde uyuyun. Sıcacık yeriniz olsun.
Çocukluğumdan bu yana çoğu acıya şahit oldum .. artık kimi olaylara soğukkanlılıkla yaklaşabiliyorum. Ama bir kadının kaybettiği evladının cenazesi ardında koşmasına dayanamıyorum. Ciğerim yanıyor
586 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.