"Mevlânâ bir rubaisinde, Nietzsche'den asırlarca önce, cihanın canını ( Öz-Bir) aramak üzere, fenomenlerin iç yüzüne dalan sanatçıyı şöyle tarif etmiştir: "Kendimi mest olarak bir düzenle oraya atayım, bakayım cihanın canı orada mıdır? Ya özlediğim yurda ayağımı basarım yahut başımı da gönlüm gibi kaptırıp giderim." Özlenen yurt, ney'in, yani Kâmil İnsan'ın, ayrı düştüğü için şikâyet ettiği yurttur."