Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Uyumak İstiyorum...
İki yıldız arası göğe asılı hamak… Uyku, uyku… Zamansız ve mekânsız, uyumak. Uyumak istiyorum; başım bir cenk meydanı; Harfsiz ve kelimesiz düşünmek Yaradanı. İlgisizlik, her şeyden kesilmiş ilgisizlik; Bilmeyiş ki, en büyük ilme denk bilgisizlik. Usandım boş yere hep gitmeler, gelmelerden; Bırakın uyuyayım, yandım kelimelerden! Göz kapaklarımda gün, kapkara bir kızıllık; Kulağımda tarihin çıkrık sesi, bin yıllık. Bir yurt ki bu, diriler ölü, ölüler diri; Raflarda toza batmış Peygamberden bildiri. Her gün yalnız namazdan namaza uyanayım; Bir dilim kuru ekmek; acı suya banayım! Ve tekrar uyuyayım ve kalkayım ezanla! Yaşaya dursun insan, hayat dediği zanla…
Sayfa 272 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
211 syf.
5/10 puan verdi
·
20 saatte okudu
Saplantı mı? Hüsran mı?
Baştan belirteyim garip garip anlamlar çıkmasın, burada yazarın şahsı ile ilgili düşüncemi değil, eserle ilgili görüşlerimi paylaşıyorum ama yazara toz kondurmayız derseniz yapacak birşey yok, okumamanızı, ya da okumadan yorum yapmamanızı tavsiye ederim. Sadece ESERLE ilgili düşüncelerimi ve deneyimimi yazmaya başlayayım o zaman! Bazen bazı
Kırmızı Saçlı Kadın
Kırmızı Saçlı KadınOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201950,6bin okunma
Reklam
Masa da masaymış ha
Adam yaşama sevinci içinde masaya anahtarlarını koydu Bakır kaseye çiçekleri koydu Sütünü, yumurtasını koydu Pencereden gelen ışığı koydu Bisiklet sesini, çıkrık sesini Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu adam masaya Aklında olup bitenleri koydu Ne yapmak istiyordu hayatta işte onu koydu Kimi seviyordu, kimi sevmiyordu Adam masaya onları da
Gelse de trenden ikimiz insek camları buğulu iki tas çorba bir kitap — çantana korkup tutunmuş kâğıdı samandan şiiri zorba ve o hışırdayan uykudan geçsek sobanın ayrımsız adaletinden çok büyük bir yağmur işte başlamış kimse çıkmayacak bugün evinden böyle susuyorum ben çok değiştim sense nasıl denir – hâlâ o kızsın dinle ağlayarak çıkrık sesini işte şu dünyada yapayalnızsın her neyi dilesek burada olmaz en büyük erdemi bunun, susamak yalar yarasını içte bir geyik hepsi bu kadardır: adı yaşamak Süleyman Çobanoğlu
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
İki yıldız arası göğe asılı hamak… Uyku, uyku… Zamansız ve mekânsız, uyumak. Uyumak istiyorum; başım bir cenk meydanı; Harfsiz ve kelimesiz düşünmek Yaradanı. İlgisizlik, her şeyden kesilmiş ilgisizlik; Bilmeyiş ki, en büyük ilme denk bilgisizlik. Usandım boş yere hep gitmeler, gelmelerden; Bırakın uyuyayım, yandım kelimelerden! Göz kapaklarımda gün, kapkara bir kızıllık; Kulağımda tarihin çıkrık sesi, bin yıllık. Bir yurt ki bu, diriler ölü, ölüler diri; Raflarda toza batmış Peygamberden bildiri. Her gün yalnız namazdan namaza uyanayım; Bir dilim kuru ekmek; acı suya banayım! Ve tekrar uyuyayım ve kalkayım ezanla! Yaşaya dursun insan, hayat dediği zanla…
Adam yaşama sevinci içinde Masaya anahtarlarını koydu Bakır kâseye çiçekleri koydu Sütünü yumurtasını koydu Pencereden gelen ışığı koydu Bisiklet sesini çıkrık sesini Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu Kimi seviyordu kimi sevmiyordu Adam masaya onları da koydu Üç kere üç dokuz ederdi Adam koydu masaya dokuzu (...) Masa da masaymış ha Bana mısın demedi bu kadar yüke Bir iki sallandı durdu Adam ha babam koyuyordu.
Sayfa 52
Reklam
Göz kapaklarımda gün, kapkara bir kızıllık; Kulağımda tarihin çıkrık sesi, bin yıllık. Bir yurt ki bu, diriler ölü, ölüler diri; Raflarda toza batmış Peygamberden bildiri. Her gün yalnız namazdan namaza uyanayım; Bir dilim kuru ekmek; acı suya banayım! Ve tekrar uyuyayım ve kalkayım ezanla! Yaşaya dursun insan, hayat dediği zanla...
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
MASA DA MASAYMIŞ HA!
Adam yaşama sevinci içinde Masaya anahtarlarını koydu Bakır kâseye çiçekleri koydu Sütünü yumurtasını koydu Pencereden gelen ışığı koydu Bisiklet sesini çıkrık sesini Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu Adam masaya
Adam yaşama sevinci içinde masaya anahtarlarını koydu bakır kaseye çiçeklerini koydu sütünü yumurtasını koydu pencereden gelen ışığı koydu bisiklet sesini çıkrık sesini ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu adam masaya aklında olup bitenleri koydu ne yapmak istiyordu hayatta işte onu koydu üç kere üç dokuz ederdi adam koydu masaya dokuzu pencere yanındaydı gökyüzü yanında uzandı masaya sonsuzu koydu bir bira içmek istiyordu kaç gündür masaya biranın dökülüşünü koydu uykusunu koydu uyanıklığını koydu tokluğunu açlığını koydu. masa da masaymış ha bana mısın demedi bu kadar yüke bir iki sallandı durdu adam ha babam koyuyordu.
Masa da masaymış ha
Adam yaşama sevinci içinde Masaya anahtarlarını koydu Bakır kâseye çiçekleri koydu Sütünü yumurtasını koydu Pencereden gelen ışığı koydu Bisiklet sesini çıkrık sesini Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu Adam masaya Aklında olup bitenleri koydu Ne yapmak istiyordu hayatta İşte onu koydu Kimi seviyordu kimi sevmiyordu Adam masaya onları da koydu Üç kere üç dokuz ederdi Adam koydu masaya dokuzu Pencere yanındaydı gökyüzü yanında Uzandı masaya sonsuzu koydu Bir bira içmek istiyordu kaç gündür Masaya biranın dökülüşünü koydu Uykusunu koydu uyanıklığını koydu Tokluğunu açlığını koydu. Masa da masaymış ha Bana mısın demedi bu kadar yüke Bir iki sallandı durdu Adam ha babam koyuyordu.
Edip Cansever
Edip Cansever
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.