"Çile, yalnız çekilir. Yanınızda bir başkası olursa çile, çile olmaktan çıkar.. Bırakın derdimi yalnız taşıyayım. Nasıl olsa, dağların yüklenemediğini insan yükleniyor."
Meral kocasını hüzünlü gözlerle kapıda karşıladı.
Meral:
-Nerede kaldın Süleyman? Merak ettim.
Adam hiddetle ve sinkaflı sözler eşliğinde,
Süleyman:
-Sana ne be kadın. Sana hesap mı vereceğim.
Dedikten sonra bitkin bir halde olan karısına sert bir tokat nakşetmişti. Tokatın etkisiyle Meral duvara çarpmış sonrasında yere
Marmara denizinin kenarında ıssız bir gecede, yalnız başıma bağrımda üzüntülerin ve başımda azap veren şüphelerin olduğu bir anda, 1990’lı yılların başına, yani liseye yeni başladığım yıllara dönüyorum. O günlerde meşhur İslam âlimlerinden İmam Gazâli (1058-1111)’nin kitaplarından “Âbidler Yolu”nu okumuş ve derinden sarsılmıştım. Aylardan mayıs
"Ömür kısa, engel çok. Herkesten çok, şair gözü daha iyiyi ve daha güzeli görmek için arar durur. Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, ya dalkavuk olup eğileceksin veya doğru bildiklerini ebedi bir tenkit üslubu ile ilgililere, ilgisizlere duyuracaksın. Övgücülerin işleri kolay. Hatta kazançlı.. Halbuki adamlar ve adamların meydana getirdiği