Evdal 40 yaşlarına geldiğinde yöredeki hiçbir dengbej kendisiyle atışmaya cesaret edemez. Birçok tanınmış dengbej bile onun adını duyunca atışmaktan vazgeçer. Eleşkirt Kalesi olarak da bilinen Toprakkale'de Sürmeli Mehmet Paşa'nın Gulê adında bir dengbeji vardır. Gulê, Ermeni papazın kızıdır. Alabildiğine yetenekli olan Gulê kendisiyle atışan tüm dengbejleri alt etmeyi başarmıştır. Gulê hiç evlenmemiş; ancak atışmada kendisini alt edecek dengbejle, o isterse evlenebileceğine yemin etmiştir.
Gulê'nin namı, Evdal'ın kulağına da gelir. Evdal, daha görmeden Gulê'ye âşık olur. Evdal, platonik aşkı Gulê'yi görmek, onu tanımak için yola çıkar. Bir amacı da Gulê'yle atışarak onu alt etmektir.
Bir gün Evdal, Hamur yöresinde bir düğün olduğunu ve Sürmeli Mehmet Paşa'nın Gulê ile birlikte bu düğüne katıldığını duyar. Atına adadığı gibi Hamur'a hareket eder. Hamur, Cemalverdi köyünden epeyce uzaktadır. Evdal'ın yolculuğu uzun sürer, bu nedenle ikindi vaktine doğru ancak köye varır.
Hamur'a varan Evdal, yorgun olduğu için, kendini tanıtmak niyetinde değil; "Bugün yorgunluğumu alır, dinlenirim. Yarın Gulê'yle atışırım," diye düşünür.
Bu düşünceyle düğün divanından içeriye giren Evdal, Sürmeli Mehmet Paşa'nın diğer ileri gelen Kürt ve Ermeni ağa ve beyleriyle odada ipek döşeklerin üzerinde oturduğunu, Gulê'nin ise onlara kılam söylediğini görür. Evdal, sessizce bir köşeye çekilerek bekler.
Gulê, divana gelen her yeni konuğa, merhabayı stranla verir:
"Merhaba misafir, sen hoş gelmişsin
Nereden geldin bilmem, nere gidersin
İstediğin nedir, ne emredersin
Baş göz üstüne geldin, güle güle gidesin."
Evdal bir süre sessiz ve sakin bir şekilde Gulê'yi izleyerek "merhabaya" tepkisiz kalır. Evdal'ın bu durumu Gulê'nin dikkatini çeker. Gulê, tekrar aynı yöntemle Evdal'a seslenerek bir kez daha merhaba verir. Gulê'nin ezgisi olan merhabası üzerine Evdal yorgunluğuna rağmen kendini tutamaz. Aynı yöntemle Gulê'yi yanıdar:
"Ben Evdale Zeynıke, dengbejlerin şahıyım
Serhad şairlerinin korkulu rüyasıyım.
Zalimlerin düşmanı dostlarımın dostuyum
Halkımın tercümanı, halkımın ozanıyım
Başlarsam söylemeye, sesim Acem ellerine varır
Uzak yerden gelmiş, Gulê'nin misafiriyim desem garip mi kalır."
Evdal'ın yanıtı üzerine Gulê de durmaz. Başlarlar atışmaya. Atışmaları üç gün üç gece sürer. Köylüler, civarda atışmayı duyan herkes, odayı, bahçeyi, dam üsderini doldurur. Ka labalık, merakla atışmayı izler.
Gulê:
Sen hoş geldin Evdal, bugün buraya
Endamımdan, ışık saçılır dünyaya
Benzerim belki muma ya da çıraya
Bacı-kardeş gel yarışıp başlayalım atışmaya.
Hey can Evdal hey can Evdal
Sevgili kirve, sana hayranım Evdal.
Evdal:
Geldim Güle senin için bu tepeye, Hamur'a
inanın dostlar Güle benzer yazın yağan yağmura
Yüzü derseniz benzer çiğ düşmüş taze yaprağa.
Gulê'min hem ahenkli hem de güzel sesi var
Allah bilir o hem an, hem de bülbül gibidir
Hayranım ince beline, çiçek desem konca güldür
Kurbanım senin evine
Hey can Gulê hey can Gulê
ima leni, ima leni
Kudayo dero sima leni
Yel pısiko siman yeli
Espandero Iskenderi.
Gulê:
Be hey muratsız Evdal, gözlerim kara karadır.
Bilirsin kara, beladır
Günde üç sürme çekerim, benim sürmem Süphan'dandır
Senin gibi nice dengbej bilesin bana hayrandır
Kimi çılgın, kimi deli, kimi eşinden kaçandır.
Hey can Evdal hey can Evdal
Sevgili kirve, sana hayranım Evdal.
Evdal:
Geldim senin için Güle bu yamaca, Hamur'a
ince bel mi, ak gerdan mı, her neyse vuruldum sana
And olsun hem isa'nın incil'ine, hem islam'ın Kur'an'ına
Alır Gulê'm bohçasını, düşer benim ardıma, kalmaz kurbana.
Hey can Gulê hey can Gulê
ima leni, ima leni
Kudayo dero sima leni
Yel pısiko siman yeli
Espandero Iskenderi
Gulê:
Bilesin Evdal, Hamur papazının evi kubbelidir
Avlusunda dönen halay sence kimin içindir
Boyunu aşar sözlerin, fır hr dönüyor gözlerin
Beni Hamur'dan aparmak haddi değildir sizlerin.
Hey can Evdal hey can Evdal
Sevgili kirve, sana hayranım Evdal.
Evdal'ın dillendirdiği bu bölüm Ermenicedir. Evdal bu dizelerinde, Gulê'yle anşmaya
geldiğini, ancak onun güzelliği karşısında ona vurulduğunu ifade ediyor.
Evdal:
Geldim Hamur'a Gulê'm, papazın evi kubbedir
Allah'ın belası çarpsın, o Köse Hano nerdedir
Yırttığı zurna nerde, padattığı davul nicedir
Halayın başını çeken benim Gulê'mdir
Onun için, yanıp tutuşan Evdale Zeynıke'dir.
Hey can Gulê hey can Gulê
ima leni, ima leni
Kudayo dero sima leni
Yel pısiko siman yeli
Espandero Iskenderi.
Gulê:
Yeter Evdal, kes sesini, söyletme kötü sözümü
ince belime dek iner sırma saçım, zülüflerim.
Fazla gidersen ileri, çağırsam gelir gençlerim
Doğratırım lokma lokma, kanla yıkanır ellerim
Hey can Evdal hey can Evdal
Sevgili kirve, sana hayranım Evdal
Evdal:
Geldim Hamur'a ki Gulê'm, koklasam güzel kokunu
Hep birlikte düğünlerde, oynasak kıvrak oyunu
Gulê'min elinde mendil çeker halayın başını
Gulê'm nece güzel kızdır, hak eder benim aşkımı
Hey can Gulê hey can Gulê
ima leni, ima leni
Kudayo dero sima leni
Yel pısiko siman yeli
Espandero Iskenderi
Gulê:
Geldim Hamur'a Evdal, yolumuz dardır
Hamur'da dört ev gördüm, yanı ağıldır
Çok duymuşum, Evdal'ı iyi ozandır.
Şirindir sözleri onun, şekerdir, baldır
Yazık ki gördüm boyunu, azıcık boydan kısadır
Hey can Evdal hey can Evdal
SevgiU kirve, sana hayranım Evdal
Evdal:
Geldim Hamur'a Gulê'm, rüzgârın tutar burayı
Girdim gençlerin koluna, coştu onların halayı
Sözümde şaka çoksa da, sevmem insanla alayı
Gulê'mden izin aldım, bu onun gönül onayı
Hey can Gulê hey can Gulê
ima leni, ima leni
Kudayo dero sima leni
Yel pısiko siman yeli
Espandero Iskenderi
Gulê:
Geldim Hamur'a Evdal, Hamur yamaçtır
Evdale Zeynike dolaşır kapı kapı, belki de açtır
Kusura bakılmasın, duydum güzel sözlerini
Sözleri söz değil sanki eşeğin başında taçtır
Hey can Evdal hey can Evdal
Sevgili kirve, sana hayranım Evdal
Evdal:
Geldim Hamur'a Gulê'm, sıcaktır yazdır
Yürürken gördüm kızların önünde. Güle bir sazdır
Kızlar güzeli Ermeni Gulê'm, babası papazdır
Bilirim, aksayan o sol kalçası, biraz da nazdır
Hey can Gulê hey can Gulê
ima leni, ima leni
Kudayo dero sima leni
Yel pısiko siman yeli
Espandero Iskenderi
Gulê:
Yeter Evdal, kes sesini, söyletme kötü sözümü
Çağırırım uzun boylu gençlerimi aç gözünü
Seni bağlarlar kapıya havlatırlar köpek gibi
Göremezsin ölsen bile şu bebek gibi yüzümü
Hey can Evdal hey can Evdal
Sevgili kirve, sana hayranım Evdal
Evdal:
Geldim Hamur'a Gulê'm, çepçevre buğday tarlası
Ermeni halayındayım, yanda kızların alası
Evdal bu, ince bele, altın bezeli yüze hayran olası
Desem geldim gidiyorum duymasın papaz babası
ille öperim, Gulê'min gül memelerinin yoktur çaresi
Hey can Gulê hey can Gulê
ima leni, ima leni
Kudayo dero sima leni
Yel pısiko siman yeli
Espandero Iskenderi
Gulê:
Evdal, bilmem ne söyleyim, çingenenin şahı mısın
Yoksa adi bir cazgır mı, göz boyayan sihirbaz mısın
Hep Allah'a Peygamber'e yalvarırsın yakarırsın
Varamazsın muradına, ne yaparsan aldanırsın
Hey can Evdal hey can Evdal
Sevgili kirve, sana hayranım Evdal.
Evdal:
Hey can Gulê'm vay can Gulê'm
Güzel sözlüm, sana hayran
Bostanda tatlı kavunum
Çayırda gövel ördeğim
Öldürürsün beni Gulê'm
Güzel sözlen tatlı dillen.
Hey can Gulê hey can Gulê
ima leni, ima leni
Kudayo dero sima leni
Yel pısiko siman yeli
Espandero Iskenderi.
Gulê:
Evdal haydi gel tut elim, evime doğru gidelim
Sereyim güzel döşeği, kadifeden yorganını
Yapayım süzme pilavı, Karacadağ pirincinden
İşleyeyim sana bir de Kürt çorabı, dizleme
Sorarlarsa döndüğünde "Neydi ikramı Gulê'nin?"
Yedi ceddime yeter dersin ikramı gül endamın.
Hey can Evdal hey can Evdal
Sevgili kirvem, sana hayranım Evdal
Evdal:
Hey can Gulê, hey can Gulê
İnce bellim, saz boyunlum
Kara gözleri, sürmelim
Güzelim, yaban kekliğim
Eser soğuk rüzgârı Qetewin'in
Bılecan'm hem Süphan'ın
Nazla sallanırsın Gulê'm
Hey can Gulê, Gulê canım
Güzel sözlüm, hayranım
Bostanda tatlı kavunum
Çayırda gövel ördeğim
Öldürdün beni Gulê'm
Can yakıcı sözlerinle, baldan tath dillerinle
Hey can Gulê, hey can Gulê, hey can Gulê
Üç gün üç gece süren bu atışmadan sonra Güle, Evdal'ın yeteneklerine boyun eğer.
Ona, "Evdal, dedikleri gibisin.
Dengbejsin, şairsin, bütün şairlerin pirisin. Emsalin yoktur. Ben sözümün sahibi, yeminimin takipçisiyim. Beni alt ettin.
Eğer kabul edersen, sana varırım. Ancak şunu bil, dinimi de ğiştirmem, inancımın ferdi kalırım," der.
Gulê'nin sözlerine Evdal'ın yanıtı kısadır:
"Gulê, sen de büyük bir şairsin, iyi bir dengbejsin. Şunu bil ki şimdiye kadar kimse senin kadar karşımda duramadı. Bildiğin gibi ben evliyim, çocuklarım var. Senin dinin sana, benimki bana, herkes kendi yoluna. Bacımsın, anamsın. Allah
her şeyi gönlüne göre versin."