Kuzey Çin imparatoru Cengiz Han'a şöyle sesleniyordu; "Bizim imparatorluğumuz uçsuz bucaksız bir deniz. Sizinki ise bir avuç kum. Nasıl olur da sizden korkmamızı beklersiniz?" Kum denizi yuttu.
Sokaklarda çocuk falan kalmadı artık anne, in cin top oynuyor.Onlar ya televizyonların ya da bilgisayarların başındalar şimdi.
Reklam
Görüyorum da ne olacak ki... Dönünce, yine nefis gelecek, İblis gelecek, şeytan gelecek, cin gelecek, dürtecekler beni. Ve bile bile günah işleyeceğim büyük ihtimalle. Dünya da insanı rahat birakmıyor ki?
Sayfa 187Kitabı okudu
Kat'iyen bil ki, hilkatin en yüksek gayesi ve fıtratın en yüce neticesi iman-ı billâhtır. Ve insaniyetin en âli mertebesi ve beşeriyetin en büyük makamı, iman-ı billah içindeki marifetullahtır. Cin ve insin en parlak saadeti ve en tatlı nimeti, o marifetullah içindeki muhabbetullahtır. Ve ruh-i beşer için en halis sürur ve kalb-i insan için en safi sevinç, o muhabbetullah içindeki lezzet-i ruhaniyedir.
Sayfa 375Kitabı okudu
Para tıpkı cin gibi insanın içine girer; onun ruhunu ve aklını kemirir. İnsanın yerine geçer. İnsan, para karşısında kendisine yabancılaşır.
İlimsiz birşey olmaz, ilim herşeye baştır, karanlık yollarda o, en aziz arkadaştır. Ondan sadık dost olmaz, ondan vefalı yar yok, herşeyde zarar olsa, onda asla zarar yok. İlim, uçsuz bucaksız, bir ummanı andırır, ilimden başka herşey, insanı usandırır. Nasıl kıymetli olmaz, Allah onu övüyor, bak! Nebi'yi muhterem, bir hadisde ne diyor: Ara, her yerde ilmi, o yer ister Çin olsun! İlim öğrenmek farzdır, her mümin için olsun. Bak! Ali-yülmürteza, ne diyor dinlesene, (Köle olurum bana, bir harf öğretene).
Reklam
Ee'si, sokaklarda çocuk falan kalmadı artık anne, in cin top oynuyor. Onlar ya televizyonların ya da bilgisayarların başındalar şimdi.
Sayfa 149Kitabı okudu
Hiç ordum olmadığı halde, Çin sınırına ve Tebrize kadar bütün Türk ve Türkmen illerini, sadece divanımı göndermek suretiyle fethettim! Ali Şir Nevai
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.