Cin
Can, bak! Babam, Cin Ali'ye at aldı. Bir de kova aldı. Ata ot aldı. Araba aldı. Bak, Can, bak! Ata iyi bak!
23 Nisan nostaljisiKitabı okudu
Cahilliğimizin sebebi alfabemiz. -Peki, ne yapalım? -Latin alfabesine geçelim. -Çok güzel! İyi de Türkiye kırk yıl önce Latin alfabesine geçti de ne oldu? Bizden daha geri. Ama kendi alfabeleriyle yazan Çin ve Japonya 'da teknik var.Kendi yazı türlerini bilen, yazıp okuyabilen kimseler, oranın bilginleri on beş yıl içinde cahilliğin kökünü kazıdılar.
Sayfa 66 - FecrKitabı okudu
Reklam
Arkadaş
Ama bu öykülerin hiçbirinde Baba, Ali'den arkadaşı olarak söz etmezdi. İşin tuhafı, ben de Hasan'ı arkadaşım olarak görmüyordum. Bildik anlamda, yani. Birbirimize, ellerimizi kullanmadan bisiklet sürmeyi öğretmiş ya da karton bir kutudan gayet iyi çalışan bir film makinesi yapmış olsak da. Bütün bir kışı uçurtma uçurarak, uçurtma yarışları yaparak geçirsek de. Bu ince kemikli yüz, tıraşlı kafa ve düşük kulaklar, tavşandudaklı bir gülümsemenin sürekli aydınlattığı bu Çin bebeği yüzü, benim için Afganistan'ın yüzü olsa da. Bunların hiçbir önemi yoktu. Çünkü tarih kolayca silinip atılacak bir şey değildi. Din de öyle. Sonuçta ben bir Peştun'dum, o da bir Hazara; ben Sünni'ydim o Şii. Hiçbir şey bunu değiştiremezdi. Hiçbir şey.
Sayfa 30 - Everest YayınlarıKitabı okudu
‘’ Avrupa bilginlerinin, düşünce ve hayatı dinin meselelerinden ayrı tutmaya yönelmesine sebep olmaktaydı. Dini bir kenara bırakmadılar. Çünkü, din bir ihtiyaçtı. Din adına hayatın dondurulduğunu gördüler. Orta Çağda kurulan bu sistem neticesinde, Osmanlı Türkleri rahatlıkla dağılmanın eşiğine geldiler. Durumu dağınık hale gelen İslam, rahat bir şekilde Avrupa’yı dağıtacak konumdaydı, ama onlar her şeyden mahrum bırakılmışlardı. Hatta İslam ülkelerinde sağlanan gelişime ve keşiflerin Avrupa’ya girmesine bile izin verilmiyordu. Müslümanların yaptığı bir saat Alman kralına hediye olarak verilir. Saat belirli zamanlarca zil çalar ve keşişlerin, mukaddesçilerin fetvasıyla saat imha edilir. Çünkü bütün Avrupa halkını etkilemiş ve içinde cin olduğu inancı giderek büyümüştü. Halkın suçu değildi. Halkın devamlı olarak bu düşünce seviyesinde kalmasına çalışmışlardı. Bu durum ancak bir neticeydi.’’
İnsan sadece iki şekilde huzur bulabilir: O yeniden bir hayvana dönüşebilir. O zaman o tek olacaktır, o zaman hiçbir bölünme olmayacaktır, o zaman huzur olacaktır, sessizlik, ahenk... Ve milyonlarca insanın yapmaya çalıştığı şey farklı şekillerde hayvan olmaktır. Savaş insana yine hayvan olma şansı verir; bu yüzden savaşın büyük bir çekim gücü
''Aklıma, elinde “Hazer İçin Birkaç San Gül”le kimi zaman Çukurova’nın kavurucu sıcağında, kimi zaman Asi Nehri’nin serinliğiyle genişleyen Amik’te, kimi zaman da Mısır’a ve Babil’e doğru kayan yıldızlan görebilmek için Agra Dağı’nın zirvesinde gezinip duran Hüseyin Ferhad geldi tabii. Sırtından şaman göyneğini hiç çıkarmayan bu şairin dizlerinde ne de olsa her zaman açık duran bir Doğu haritası vardı ve bana bu konuda her zaman bir şeyler söyleyebilirdi. Böyle düşünür düşünmez, rahatsız ederim korkusu duymadan, gece baca demeyip hemen telefonla aradım onu. İnsana tâ Çin Seddi’nde yankılanıyormuş gibi gözüken o sıcak ve karayağız sesiyle bana M. Sıddık Gümüş’ün Hakikat Kitabevi tarafından yayımlanan Tam İlmihâl Se’âdet-i Ebediyye< adlı kitabını işaret ettikten sonra telefonun öteki ucundan, “Kimin kim olduğunun ne önemi var Haşan Ali, aslolan yazıdır,” dedi Hüseyin Ferhad. Hemen ardından da, “Rimbaud için şimdi Adana’da Seyhan Nehri’ne dokuz adet siyah gül atıyorum, yarın sabah da İmrü’l Kays’ı anma törenine katılmak üzere Ankara’ya geleceğim, görüşürüz,” diye ekledi.''
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.