Üniversitesiyle, konservatuarıyla, müzeleriyle, gazeteleriyle, neşir müesseseleriyle şüphe yok ki, memlekette en münevver sayılan şehir İstanbul'dur. İstanbul'un da yegâne kitap ve gazete çarşısı bu caddedir: Bâbıâli yokuşu!
Sayfa 284·Kitabı okudu
Adam haklı, terzinin kütüphanesi mi olurmuş? Manav kitap mı okurmuş? Memur, her ay birkaç kitap almak için maaşından belli bir miktar para mı ayırırmış? Yazarlığın meslek kabul edilmediği bir ülkede, böyle şeylerin lüks görülmesi doğru değil mi? "Kalemimle geçiniyorum” sözünün, "kalem tüccarı" olarak anlaşıldığı bir memlekette kitabın lüzumundan bahsetmek, körler ülkesinde mum satmak sayılmaz mı?
Sayfa 203·Kitabı okudu
Reklam
Evet, iç dünyaları aydınlık olanlar, seher vaktinin güzelliğini doya doya yaşarlar. Uykuyla uzun süreli mukavele imzalayanlar ise, bu nimetten mahrum kalırlar. Unutmayalım, mahrûmiyet ile mahcûbiyet ikiz kardeştir.
Sayfa 122·Kitabı okudu
Müslüman, ölümden korkmayacak kadar imanı kuvvetli olan kimsedir!
Sayfa 171·Kitabı okudu
Evet, "Üslub-u beyan, aynıyla insan"dır!..
Sayfa 68·Kitabı okudu
Harika bir üslubun ortaya çıkması için mânâ ile lafzın mükemmel bir izdivaçda bulunması gerekmektedir. Aksi takdirde bir taraf eksik kalır, ya ifrat veya tefrit ortaya çıkar.
Sayfa 67·Kitabı okudu
Reklam
587 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.