Son yıllarda kültürel iktidar tartışmalarının diri kalmasına katkı sağlayan muhtelif gelişmeler meydana gelmektedir. Konuyu somutlaştırmak adına bazılarına değinmekte fayda var. Siyasal iktidara yakınlığı ile bilinen bir medya organının desteğiyle 2015 yılında “Cins” adıyla bir dergi kurulur. Cins Dergisi, muarızları olduğu Ot, Kafa, Bavul adlı dergilerin karşısına kendisini konumlandırmıştır. Ve bu konumlanış esasında kültürel alanda muhafazakârların ya da İslamcıların var olma iddiasını taşımaktadır. Dergi ilk sayısının konusunu kültürel iktidar olarak belirlemekte ve editörün giriş yazısıyla iddiasını ilan etmektedir. Özetle dergi, bugüne kadar kültürel iktidar alanına sahip olduklarını düşünen kesimle mücadele etmeyi ve kendi okurları açısından şikayetlenmeyi bırakıp üretim yapmayı hedeflemektedir. Diğer taraftan kendilerine hitap edilen kesimde, bu dergilerde çoğunlukla Kemalist, solcu, beyaz Türklere ikinci tekil retoriği ile seslenildiğini ve bunun bir kültürel hınç olduğunu ifade etmektedirler. Hatta Cins Dergisi aracılığıyla ortaya çıkan kültürel iktidar söylemini, kültürel sermayelerin güçlü rakipler olarak birbiriyle yarışması şeklinde değil, siyasal alandan kültürel alana seslenen bir örnek olarak yorumlamaktadırlar (Keten, 2017). Bu örnek diyaloglar gösteriyor ki kültürel iktidar tartışmasının siyasal gerilimlerin dışında ele almak zordur. Siyasal alanda verilen iktidar mücadelesi, kültürel alana sirayet eden cedelleşmeyi doğurmaktadır.