ABD’deki kadınların neredeyse beşte biri yaşamlarının bir noktasında tecavüze uğrayacak , neredeyse yarısı da başka türlü cinsel şiddet bildiriminde bulunacaktır.Dünyadaki kadınların üçte biri şiddetli cinsel saldırıda maruz kalacak.Bu salgına verilen tepkiler sessiz ve örgütsüzdür .
Bu kitap öğrendiklerimi paylaşmayı ve başka bir şeyi daha olabildiğince netleştirmeyi amaçlıyor:Mevcut çarpık statüko neredeyse kimsenin yararına değil-çoğu erkeğin yararına olmadığına kuşku yok.
Dünya , kadınların müttefiki olmaya çalışan düzgün erkeklerle dolu .
Vardık mı ?
Bu diyara “eşitistan” adını verdim ve bir aile gezisindeki huysuz çocuklardan biri gibi yaşamımın büyük kısımını “vardık mı ?” Diye sormakla geçirdim .Her zaman vardığımızı iddia eden birileri çıkar...
Yayıncılar kadınları kadınlarla karşı karşıya getirmeye bayılırlar ...
Nerede yaşarsak yaşayalım , kadınları dışlayan bir sistem olan ataerki altındayız.Bu gezegende henüz tek bir ülke bile eşitlik sağlamış değil.İzlanda, Norveç, Finlandiya ve İsveç kuzey dörtlüsü kadın olmak için en iyi yerler listesinin tepesinde yer alıyor.
Çözüm üretmelerini bekleyebileceğimiz seçkinlerin kendileri de sorunun parçasıdırlar.Siyaset her türlü çeşitlikten şaşırtıcı derecede yoksundur ve cinsiyet dengesizliği ciddi boyutlardadır.
İş dünyasının liderleri kadın yetenek bulmanın ve elde tutmanın başarı için şart olduğunda ısrarcılar.İktisatçılar işgücünde toplumsal cinsiyet dengesinin artmasını büyümenin anahtarı ilan ediyorlar.
.d
Siyasetçilerin cinsiyet eşitliğine adanmışlıkları genelde göstermeliktir , fakat pek çoğu , adanmışlıkları kamuoyu önünde sınanmadan paçayı sıyırırlar.Bu , tüm siyasetçiler iki yüzlüdür demek değildir.İçlerinden pek çokları kadınlara inanırlar.Sadece iş ciddiye bindiğinde , başka şeylere daha fazla inanırlar ....
Cinsiyet eşitliği diğer tür eşitlikleri de teşvik eder miydi ?
Deme Öyle
İnsanların , eşitistan’ı toplumun yararı için bireyin silikleştirilmesini getirecek , Aldous Huxley ‘in o kafası güzel distopyasına benzer bir cesur yeni dünya olarak tasavvur ettikleri sürece neden ürktüklerini anlayabiliriz .
“Kendinizi herkesin yerine koymanız mümkün değildir.”
Araştırmalar dinleyicilerin erkek ve kadın konuşmacılara çok farklı tepki verdiğini ortaya koyuyor.Erkeklere saygı duyulurken , kadınlara düşmanca yaklaşılıyor .
İnsanlar daha kökten değişimi sadece işler kötüye giderken akla getirirler veya o durumlarda değişime karşı konulmaz hale gelir.
Yine mi Finlandiya ...
Finlandiya , İzlanda ve Norveç cinsiyet eşitliğini sağlayacak ilerici yasalar konusunda başı çekmişlerdir .