Çıplak ve rutubetli duvarlar, sessizlik, ölgün ışık, her şey, kaledekilerin, dışarıda, dünyada bir yerlerde çiçeklerin, gülen kadınların neşeli ve insana kucak açan evlerin varlığını unuttuğunu düşündürüyordu.
"Genç kadın onun sert ve erkeksi vücudunu bacaklarının arasında hissederek o yakışıklı yüzüne baktı ve dudaklarını ısırdı.
Ardından büyük bir arzuyla sertleşmiş erkekliğinin üzerinde gidip gelmeye başladı.
Kyrian onun okşayışına inleyerek tepki verdi.
Aç bakışlarla onu baştan aşağı süzdükten sonra uzanıp sıcak elleriyle göğüslerini avuçladı. Amanda da ellerini onun, göğüslerini hafifçe sıkan ellerinin üzerine koydu.
- Bütün gece sana bakabilirim, diye fısıldadı Kyrian.
Amanda da ayrı şeyi yapabilirdi çünkü Kyrian'ın çıplak vücudunu etrafta dolanırken sonsuza dek seyretmenin vereceği zevki ona başka hiçbir şey veremezdi.
O yürüyüş... O vücut...
Bunlar sıradan bir ölümlü kadının kalbinin dayanabileceği şeyler değildi.
Kyrian kalçalarını yukarı kaldırarak onun öne doğru kayma- sına neden oldu.
Amanda düşmemek için kollarından destek aldı. Kyrian'ın üzerine doğru eğilince saçları koyu renkli bir örtü gibi yüzünü kapladı.
- İşte bunu istiyorum. Kyrian elini uzatıp yüzünü avuçlarının arasına aldı ve dudaklarını dudaklarına bastırdı. Dişlerinin arasına aldığı alt dudağını hafifçe emerek ağzıyla oynamaya başladı.
Eli göğüslerinden aşağı kayıp kadınlığına dokununca Amanda inledi.
- En çok da bunu istiyorum. Parmaklarından ikisi vajinasından içeri girdi.
Hiç durmadan kadınlığıyla oynayan parmakları Amanda'nun zevkle inlemesine neden oldu."
"Amanda ata biner gibi üzerine oturduğunda ikisi de nefes nefese kalmıştı.
Kyrian genç kadının tişörtünün altında hiçbir şey olmadığını fark edince zevkle inledi. Amanda sıcak ve nemli kalçalarını çıplak karnının üzerinde kaydırırken içinde dehşete kapılmasına neden olacak kadar güçlü bir arzu doğmuştu.
Onu kendinden uzaklaştır. Ancak bunu yapamadı. Bu gece yapamazdı. Hâlâ gözünün önünden gitmeyen o kâbustan sonra bunu asla başaramazdı.
Doğru ya da yanlış olsun artık rahatlamak istiyordu. Yeniden sevildiğini hissetmek istiyordu. Bedeninde dolaşan bir kadın elinin yumuşaklığını tatmak istiyordu.
Onun kokusunu vücudunda duymak istiyordu.
Ancak arzularını dizginledi çünkü o anın tadını çıkarmak istiyordu. Onu yavaş yavaş, doya doya tatmalıydı.
Bu sabah sonsuza dek sürmeliydi."
Çıplak gözle Ay'a baktığımızda ne görürüz?
Şaşkınlıktan "O" şeklini almış bir ağız mı? Bir keder ya da yas belirlisi olmasın? Dünya'daki acı dolu yaşamlara baktıkça içini keder kaplamış bir adam mı yoksa?
"Adam bu kelimeleri öylesine sessizce fısıldamıştı ki dudakları kulağına dokunmasına rağmen Amanda onu duyabilmek için kendini kasmak zorunda kalmışı. Yutkundu.
- Şişşt, diye fısıldadı adam kulağına. Başparmakları, esir tuttuğu bileklerini vücuduna elektrik dalgaları gönderecek bir ritimle okşadı. Amanda içini yakan arzuyla göğüslerinin