Bir başka kadın aşk acısını her zaman hafifletiyor. Geçiremiyor tam ama hafifletiyor. Bunu söylemek biraz sevimsiz ama öyle. İkiyüzlü olduğumdan değil, ama vücut yatıştırılmak, akıl serbest kalmak, uyku uyunmak istiyor. Yoksa insan gün boyu, gece boyu aklı bir kadın düşüncesiyle kilitlenmiş halde yaşamak zorunda kalıyor ki bu da insana kendini sinsi ve zayıf ve iyice ikiyüzlü hissettiriyor.
Sayfa 443
Demek ki yalnız kalmak için insanın önce hayatta sevdiği birine sahip olması gerekiyormuş. Öbür türlü yalnızlıklar sadece büyüme hataları, sadece aile veya arkadaş kazaları. Rastlantı yani, ve hızlı, hafif geçen yalnızlıklar.
Sayfa 408
Reklam
272 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Bitirdik .içerdekiler parmaklıkların arkasını olduğu gibi anlatıyor,abartmadan ,acındırma yapmadan ,suçlarını inkar etmeden ,masum rolü oynamadan ,Victor Serge nin 1912-17 yılları arasında Fransa da hapishanede geçirdiği 5 yılı anlatıyor ama asla biyoğrafi değil ,geleneksel anlamda bit " olay " ya da kahraman yok ,tutuklanmayla başlayıp serbest bırakılması geçen süre ,bir anlatıcı ile bir macera vs kitabı gibi anlatmaktan çok içerdekilerin hissettikleri ,yaşayışları ,hapishane düzeni ,bir edebiyat yeteneği ile ifade ediliyor . Örnek - hapse girmiş bir Ada'm diğerlerinden dış görünüşünde bile farklı olur ,kişi bedeninin bir parçası koparılmış gibi çıplak hisseder kendini ,bir saat önce havsalasına bile sığmayacak olan bir güçsüzlüğün doruğundadır artık. - isimsiz mahkumun eşyalarına,şişman ,kıllı ,pis kaba elleri ,bu terk edilmiş eşyaları mendillerle ,küçük bohçalar yapmaya alışmış ,anonim gardiyan elleri el koyar ,bundan sonra onlar 30 numaranın bohçasıdır. - bilinmeyene doğru yapılan bir yolculukta geceye doğru atılan bir adım gibi ,beklenmeyen tehlikelerle dolu acımasız bir gecenin içinde yürüyüş uzun olacak ,o kadar uzun ki ne kadar süreceğini ölçecek hiçbir şey yok,yolda düşüp kalmak ,kurşuni bir göğün altında ,aysız bir gecede yapayalnız,karanlık bir göle batmak gibi olur,hiç kimse bağırışlarınızı duymaz,. Bir yığın suçlu ( katil ,çocuk tacizcisi papaz,hilekar maliyeci ,dolandırıcı vs ) bir mazur gösterme filan olmadan mahkumların iç dünyasının anlatıldığı bir kitap ,tavsiye ederim
İçerdekiler
İçerdekilerVictor Serge · Ayrıntı Yayınları · 201542 okunma
Yola nereden başlayacağımı kırk yaşımda anladım. Nereye varmam gerektiğini anlamam ise engelli, uzun ama tutkulu bir süreç oldu. Biliyorsun, şimdi televizyonda, gazetelerde görüyoruz, sahte ermişler, sahte peygamberler türüyor; bugünden yarına onların öğretilerine göre yaşayanlar da çığ gibi artıyor. Bütün bu tarikat önderlerinin, huzuru ve
Sayfa 139Kitabı okudu
Kitap Aşkına
Geceleri sabahlara kadar okumayayım da ne yapayım? Ben, el ayak çekildikten sonra odamın kapısını sürmeleyip kitaplarimla baş başa kalmak saatini dört gözle beklerim. Çünkü, bu ömrümün bütün hazin sergüzeştini ve yaşadığım anın ağır sıkıntısını unuttuğum tek saattir. O vakit, bu çıplak ve yalçın oda, gerçek dünyadan daha geniş, daha ferahlı bir âlemin munis, sevimli ve her biri sihir ve füsunla yoğrulmuş mahlûkları ile dolmağa başlar.
Sayfa 21 - İletişimKitabı okudu
Kitaplara ithaflar yazmak, beğenilen satırların altını çizmek, sayfaların kenarına düşüncelerini yazmak Selim'e kendini ele vermek , insanların ortasında çırıl çıplak kalmak gibi geliyordu.
Sayfa 367
Reklam
Havva Anlatıyor Bizi dışarı attılar. Bu çorak bozkıra attılar bizi, ardımızdan kapıları kapattılar .Oysa kimsenin zararını istememiştik. Üç ay oluyor. Bilgisizdik o zaman, şimdi ise bilgi yönünden zenginiz çok. Ne Zenginiz ya! Açlığı,susuzluğu, soğuğu öğrendik; hastalığı ,acıyı, üzüntüyü öğrendik; nefreti başkaldırmayı,aldatmayı öğrendik; iç ezikliğini , suç ile suçsuzluğu aynı sayan vicdanı öğrendik; beden ile ruhun yorgunluğunu, dinçleştirmeyen uykuyu, dinlendirmeyen dinlenceyi, cenneti bize geri getiren, uyandığımız an gene alıp götüren düşleri öğrendik; yoksulluğu öğrendik; işkenceyi ,gönül kırgınlığını öğrendik; Tanrı'nın kendi görünüşünde yarattığı insan gövdesinin gün ışığında çıplak olduğu zaman ayıplanışını öğrendik; korkuyu öğrendik;kibri, taşkınlığı,çekemezliği,ikiyüzlülüğü öğrendik; saygısızlığı,öğrendik;sövmeyi öğrendik;doğruyu yanlıştan ayırt etmesini,birinden kaçınmayı ötekine yönelmeyi öğrendik; ahlak duygusunun sonuçlarını bütün zenginliğiyle öğrendik, şimdi hepsine sahip durumdayız .Cennete bir saat kalmak için hepsini verirdik bunların, hayvanları da bozardık bu bilgilerle !
Geceleri sabahlara kadar okumayayım da ne yapayım? Ben, el ayak çekildikten sonra odamın kapısını sürmeleyip kitaplarımla başbaşa kalmak saatini dört gözle bekliyorum. Çünkü, bu ömrümün bütün hazin sergüzeştini ve yaşadığım anın ağır sıkıntısını unuttuğum tek saattir. O vakit, bu çıplak ve yalçınar oda, gerçek dünyadan daha geniş, daha ferahlık bir âlemin munis, sevimli ve her biri sihir ve füsunla yoğrulmuş mahlûkları ile dolmaya başlar.
Sayfa 18 - Remzi Kitabevi,1993
Yol
Gözlerimi kamaştırıyordu o eski ağacın baharı bekleyen çıplak dallarının arasından yayılan ışık. Denizle sarmaş dolaş olmuş rüzgârlar dokunuyordu tenime. Her hâlimle orada kalmak, orada sevmek ve sevdiğim kişi tarafından o ağacın altında sevilmek istiyordum. Yine de yol beni çağırıyordu ve açıkça bir emir olan bu çağrı kalbime öyle hükmediyordu ki yola koyulmaktan başka çarem kalmıyordu. İşte böyle başladı gençliğimin yıllarca süren kışı.
 Aranızda yalnız kalmak korkusuyla konuşkan insanları arayanlar var. Yalnızlığın sessizliği kendi çıplak özlerini gösterir onlara, bundan kaçarlar.
İş Bankası/Ayşe BerktayKitabı okudu
Reklam
...diğerleri lüks otomobillere binebilsin diye neden bazı insanlar çıplak ayaklarıyla yürümek zorunda? Diğerleri 70 yıl yaşasın diye neden bazı insanlar 35 yıl yaşamak zorunda? Diğerleri müthiş derecede zengin olsun diye neden bazıları berbat bir şekilde yoksul kalmak zorunda?... ( Fidel CASTRO )
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.