Yeryüzünde birçok Beth var; utangaç ve sessizler, kendilerine ihtiyaç duyulana kadar köşelerinde oturur ve başkaları için içtenlikle yaşarlar. Öyle ki şöminedeki küçük cırcır böceği cırlamayı kesene ve güneş gibi ışıldayan tatlı varlığı arkasında sessizlik ve gölgeler bırakarak yok olana kadar kimse onların bu fedakârlıklarını görmez.
Zevksiz yaşıyorum. Tatsız tuzsuz. Kimse beni kandırmıyor. Beni kimse pastadan evlerle besleyip şişmanlatmıyor. Kazanlar hep bensiz kaynıyor. Ekmeklerden pusula yapsam; gelip biri bozmuyor. Kuşlar da mızıkçı değil. İstesem uçmayı, istesem kanatlarını bırakıp gidecek kuşlar. Ne bir kurt yoluma çıkan, ne pençe ne tüfek. Başlıklar hep kırmızı
Reklam
Kulak Verin..
Düşünsenize sabah namazınızı kılmışsınız; elinizde kitabınız, sütünüzü veya çayınızı yudumlarken cırcır böceklerinin ve kuşların mesai saatine denk gelmişsiniz 🥹💙
Beden, evrenin idaresinde yerini alması gereken bu psişik üst işleve kusursuz biçimde uyan bir şekle sahiptir. Bu tip üst işlevlerin dünyaya gelir gelmez varlıkların doğasında olduğunu hayvanlarda görebiliriz. Bir memelinin kuzu olduğunda sakin olacağını, aslan olduğunda vahşi olacağını, bir böceğin karınca olduğunda değişmeyen bir disiplinle durmaksızın çalışacağını ve cırcır böceği olduğunda yalnız başına cırlamaktan başka bir şey yapmayacağını biliriz. Dolayısıyla yeni doğmuş bir bebek sadece bir beden olarak işlev görmeye hazır bir varlık değil, aynı zamanda gizil psişik yetenekleri olan tinsel bir embriyodur. Diğer varlıklardan ihtişamlı zihinsel yaşamıyla ayrılan ve karakterize olan insanın hiçbir psişik gelişim örüntüsü olmayan tek canlı olduğunu düşünmek mantıksız olurdu.
Sayfa 24 - Kaknüs Eğitim KitaplığıKitabı okuyor
"Biraz yürüyeceğim." dedi. "Beni de davet etmen ne kibar bir davranış.'' diye mırıldandım "Gelebilirsin.'" dedi izin verir gibi. Uraz'ın davet anlayışı buydu sanırım. Yanında gitmeme izin vermek. Sırf gözümden kaybolup da eve girmesin diye kalktım ve onunla beraber yürümeye başladım. Öyle gerçekçi bir platformun içindeydik ki uzaklardan bir yerlerden cırcır böceklerinin seslerini duyuyorduk. Karanlığın arasında yürümeye başladık. Sessizlik aramızdaki tek sohbetti.
“Kur’an insanın bu dünyadaki yaşama kılavuzudur.” Ne diyor Peygamber Efendimiz (s.a.s): “Benim ve sizin durumunuz ateş yakıp da içine cırcır böcekleri ve pervaneler düşmeye başlayınca onlara engel olmaya çalışan adamın durumuna benzer. Ben sizi ateşten korumak için kuşaklarınızdan tutuyorum, siz ise benim elimden kurtulmaya, ateşe girmeye çalışıyorsunuz.”
Reklam
Dindi türküsü yaralı cırcır böceğinin Bir yaşam boyu yarasını sözcüklerin ardına sakladı Sevdi çoğu insanı, tükenircesine sevdi Çoğu sevgisinde yanıldı
OKUL DIŞI / SABAHATTİN KUDRET AKSAL Bakın şimdi şu sayacağım şeylerin Okulu yok: Gökyüzünde rastgele bir bulut parçası için Körükörüne tutkunluğun, Ağacın birine durup dururken abayı yakmanın, Sigara içmekten Kibrit çakmaktan alacağınız keyfin, Okulu yok. Yaz geceleri cırcır böceklerini Dinlemeyi bilmenin de okulu yok. Okulu yok ekmeği peyniri domatesi Küçümsememenin, Sözün, sazın, oyanın, yazmanın, Halisini seçmenin, Daha buna benzer nice Nice şeyin okulu yok. Ama dilerseniz hepsini öğrenebilirsiniz. Biraz çaba, Yeter.
Aylin Şen
Aylin Şen
ISSIZ Hiç bilmediğim bir ülkede Hiç bilmediğim şehirde Hiç bilmediğim şehrin ıssız sokaklarında yürüyorum. Sokaklarını yalnızca ay ışığının aydınlattığı . Cırcır böceklerinin sesiyle sokakların sessizliğinin bozulduğu yerde İşte tam da buradayım. Hiç bilmediğim ülkenin Hiç bilmedim şehrin ıssız sokaklarında Aylin Şem @sair_aylin_sen
HEP GİTMELER YURDUYUZ...
Hep gitmeler yurduyuz, Teklifsiz bir baharda dala ilk kuş konmadan Kırmışız asumana uzanan ince dalı Çığ düşmüş koyakların ahı yankılanmadan Evvelden sırlamışız vuslata giden yolu Ne hazin Ne münhezim içimizdeki iklim Ne şefkatten bir ses var
Reklam
Cırcır böcekleri,pencere önü kahvesi ve tamamlanan bahar akşamı iliştirelim bu gece.
portakal çiçeği kokusu taşıyan ılık bir yel. güzel bir müzik. güzel bir kitap. tertemiz bir gökyüzü. cırcır böceği ötüşü. yaşamın, yaşamanın büyüleyici güzelliği.
portakal çiçeği kokusu taşıyan ılık bir yel. güzel bir müzik. güzel bir kitap. tertemiz bir gökyüzü. cırcır böceği ötüşü. yaşamın, yaşamanın büyüleyici güzelliği.
Mitolojiye göre Titanos hayat veren Tanrıça Eos'a âşık olmuş, Eos da onun sonsuz bir ömür yaşamasını temin etmişti. Eos böylelikle sevgilisinin ölmesine mani oldu ama ihtiyarlamasının önüne geçemedi. Sonunda ihtiyarlıktan çok halsiz düşen Titanos'a tanrılar acıdılar, onu cırcır böceği haline soktular. İhtiyarların çok konuşmaları bundandır derler.
Tatlı bir akşam meltemi çıkmıştı. Gökyüzünü dolduran yıldızları gümüş akçakavak yaprakları gibi titretiyordu. Yarasalar, karanlığın içinde karmakarışık dalışlar yaparak uçuyor, ateş böcekleri, anıları gıcıklayarak yüzlerine çarparcasına yakından geçiyordu. Cırcır böcekleri, kemençelerinin tellerine yaylarını uykulu uykulu dokunduruyordu, belki de bir yandan da uyuyordu.
Sayfa 58 - Tekin YayıneviKitabı okudu
Resim