Tatlı bir akşam meltemi çıkmıştı. Gökyüzünü dolduran yıldızları gümüş akçakavak yaprakları gibi titretiyordu. Yarasalar, karanlığın içinde karmakarışık dalışlar yaparak uçuyor, ateş böcekleri, anıları gıcıklayarak yüzlerine çarparcasına yakından geçiyordu. Cırcır böcekleri, kemençelerinin tellerine yaylarını uykulu uykulu dokunduruyordu, belki de bir yandan da uyuyordu.