Cüneyt Çatıkkaş
Mikayıl Müşfiq… Ölümün Yakışmadığı Şair
Bir süredir severek dinlediğim iki Azerbaycan türküsünün sözlerinin Mikayil Müşfiq’e ait olduğunu öğrenmemle beraber merakım depreşti, hakkında biraz bilgi edinmeye çalıştım.
Orayı burayı karıştırdıkça, Azerbaycan Türkçesi metinlerden, telaffuzlardan hakkındaki dağarcığımı genişletmeye
.
Çırpınırdın Karadeniz
Bakıp Türk'ün Bayrağı'na,
“Ah !" diyerdin hiç ölmezdim
Düşebilsem ayağına !
Ayrı düşmüş dost ilinden
Yıllar varki çarpar sinen..
.
Bakalım dilimizde neler görünür:
Okuyup, anlamak yazmaktan güctür.
Yazan düşünmeden yazsa da bile
Okucu beş on gün gerek düşüne
Ki anlasın bu söz Arap mı, Fars mı?
O, ki kaldı manâ... Anlayan hanı
.
Bir gül ektim açılmadan derdiler
Zahmetimden bana bir diken kaldı!
Emek çektim, gün geçirdim, gül ektim
Emeğimden solgun bir fidan kaldı!
Ne yazım, yaz, ne de günüm gün oldu.
Gönlümün çiçeği açmadan soldu.
Kanadımı bir uğursuz el yoldu.
Yerinde bir damla kuru kan kaldı!
Söylediğim boş söz, döktüğüm kan yaş
Hakkına; -kim isen-el vurma yavaş!
Yavaş ki derdime ağlayan kardaş
Yerine, arkamda bir düşman kaldı.
Yaralandım sarmadılar yaramı,
Yas gününe döndürdüler bayramı,
Elimden aldılar son bir çaremi,
Eseri ruhumda bir figan kaldı.
8 Nisan 1913
.