Çırpınırdı Karadeniz
Bakıp Türk'ün bayrağına
Ah ölmeden bir görseydim
Düşebilsem toprağına.
Sırmalar sarsam koluna
İnciler dizsem yoluna
Fırtınalar dursun yana
Cüneyt Çatıkkaş
Mikayıl Müşfiq… Ölümün Yakışmadığı Şair
Bir süredir severek dinlediğim iki Azerbaycan türküsünün sözlerinin Mikayil Müşfiq’e ait olduğunu öğrenmemle beraber merakım depreşti, hakkında biraz bilgi edinmeye çalıştım.
Orayı burayı karıştırdıkça, Azerbaycan Türkçesi metinlerden, telaffuzlardan hakkındaki dağarcığımı genişletmeye
.
Çırpınırdın Karadeniz
Bakıp Türk'ün Bayrağı'na,
“Ah !" diyerdin hiç ölmezdim
Düşebilsem ayağına !
Ayrı düşmüş dost ilinden
Yıllar varki çarpar sinen..
"Çırpınırdı Karadeniz
Bakıp Türkün bayrağına!
'Ah!...' derdim, hiç ölmezdim
Düşebilsem ayağına.
Ayrı düşmüş dost elinden,
İller var ki, çarpar sinen!..
Vefalıdır gelip, giden,
Yol ver Türkün bayrağına!
İnciler dök, gel yoluna,
Sırmalar serp sağ, soluna!
Fırtınalar dursun yana,
Selam Türkün bayrağına!
'Hemidiye' o Türk kanı!
Hiçbirinin bitmez şanı!
'Kazbek' olsun ilk kurbanı!
Hayran Türkün bayrağına!
Dost elinden esen yeller,
Bana şiir, selam söyler.
Olsun turan bütün eller
Kurban Türkün bayrağına!
Yol ver Türkün bayrağına!!!"
.
Bir gül ektim açılmadan derdiler
Zahmetimden bana bir diken kaldı!
Emek çektim, gün geçirdim, gül ektim
Emeğimden solgun bir fidan kaldı!
Ne yazım, yaz, ne de günüm gün oldu.
Gönlümün çiçeği açmadan soldu.
Kanadımı bir uğursuz el yoldu.
Yerinde bir damla kuru kan kaldı!
Söylediğim boş söz, döktüğüm kan yaş
Hakkına; -kim isen-el vurma yavaş!
Yavaş ki derdime ağlayan kardaş
Yerine, arkamda bir düşman kaldı.
Yaralandım sarmadılar yaramı,
Yas gününe döndürdüler bayramı,
Elimden aldılar son bir çaremi,
Eseri ruhumda bir figan kaldı.
8 Nisan 1913
.