Hukuk fakültesinde bir öğretim görevlisi derse girer ve bir öğrenciye adını sorar, öğrenci “Ali” diye cevap verir. Öğretmen bir anda, “Defol bu sınıftan, bir daha asla dersime gelme” der. Bütün öğrenciler şaşkınlık içindedir, neye uğradığı şaşıran Ali de sınıfı terk eder. Herkes ne olduğunu anlamak için beklemektedir hiç birinden tek bir ses
Bu Nasıl Düşünce
Bu siyonist hahambaşı Ğazzeli kadınlara tecavüz edebilmesine fetva verdi. Nerede Kadın Hakları savunucuları! Nerede İstanbul Sözleşmesi kırmızı çizgimizdir diyenler! ÇIT YOK! Nerede olduğunuzu biliyoruz Canilerle birliktesiniz. “Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır”
Reklam
Bahar Tangara kuşu; eşsiz bir güzelliğe sahip, renkleri büyüleyici bir kuş. Fakat içler acısı bir sesi var. Çit kuşu; küçücük, çelimsiz, renksiz, bir kuş... Fakat dinlenmeye doyulmaz güzellikte bir sesi var. Bütün güzellikler sende olamaz. Dön bak kendine, boyum kısa ama sesim güzel; sesim kötü ama gözüm güzel dediğinde, kendi baharını bulacaksın...
Lgbt'lilerin hak, hukuk ve özgürlükleri için ayağa kalkan sanatçılar şimdi suspus!.. Bir kedi öldü diye dünyayı ayağa kaldıran hayvansever ünlülerden çıt yok! Bu özgürlük, hak, hukuk kavramları bir tek sizin yuvanıza çomak sokulunca mı değerli?
Mustafa Kemal´in naaşı...
Sunay Akın´dan...  "GÖMLEKLERİN, CEKETLERİN DÜĞMELERİ KOPARTILARAK UĞURLAMA NE DEMEKMİŞ BİLİYOR MUSUNUZ?" "BEN SENDEN SONRA EKSİĞİM"  Ve Atatürk İstanbul´dan ayrılıyor, Ankara´ya götürülecek.  İnsanlar üzüntülü, hüzün var her yerde...
Geçen yıl tıp fakültesi dördüncü sınıf öğrencilerime ders anlatıyordum, bahis depresyondu. Sınıfta Avrupa ülkelerinden gelen öğrencilerimiz de oluyor, nitekim onlardan bir tanesi İtalyan'dı ve kendisine İtalyan şair Leopardi'yi sordum. Duymamıştı ama internet üzerinden bulacağı bir şiirini bize kendi dilinde okuması ricamı da kırmadı. Öğrencilerimle birlikte lisanın müziğini hissetmek istemiştim. Sonra, sınıfa döndüm ve "Her biriniz, tek tek sevdiği bir şairden bir dize okusun lütfen," dedim. Kimi seviyor ve kimi aklınızda tutuyorsanız ondan bir dize. Şaşkınlık uyandırıcı bir durum ama yaklaşık elli kişilik sınıfta çıt yoktu. Bu kadar öğrencinin içinden bir dize okuyabilen çıkmadı. Bu gençler uzun saatler boyunca masa başında dirsek çürütüp yüksek puanlar alarak bu fakülteye geliyorlar. Üç yıl sonra doktor olarak mezun olacaklar ve bir dizeyi akıllarında tutamadıkları gibi, görünen o ki kendi alanları dışında pek az okuyorlar. Bana sorsanız tıp fakültelerinin ilk sene tedrisatı içine, edebiyat, şiir, felsefe, antropoloji ve sinema dersleri koyarım. İnsan ıstırabını tanımayan kişi, hekim değil musluk tamircisi olur.
Sayfa 282 - Kapı Yayınları, 1.Basım, 2019
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.