Allah ŞAHADETLERİNİ kabul etsin.
MEKANLARI CENNET OLSUN 2015-2016-2017 YILI TEMMUZ AYINDAN BERİ 1170 VATAN EVLADI ŞEHADETE ERDİ 1-ŞEHİT POLİS MEMURU BÜNYAMİN TORĞUT 2-ŞEHİT POLİS MEMURU OKAN ACAR 3-ŞEHİT POLİS MEMURU FEYYAZ YUMUŞAK 4-ŞEHİT UZMAN ONBAŞI MÜSELLİM ÜNAL 5-ŞEHİT ASTSUBAY MEHMET YALÇIN NANE 6-ŞEHİT POLİS MEMURU TANSU AYDIN 7-ŞEHİT ASTSUBAY İSMAİL YAVUZ 8-ŞEHİT UZMAN
"cito maturum cito putridum." "çabuk olgunlaşan, çabuk çürür.''
Reklam
Zenginler aldıkları müstakil bahçeli villalara falan koşuyor ya. Güneye. Kırlıklara. Veba'da da benzerleri olmuş Avrupa'da... ("Tarih tekerrür etmez ancak kafiyelidir" demişti M. Twain) Şehirler ceset dolu. Tayfaları ölmüş ıssız gemiler başıboş öylece bir oraya bir buraya dolanıyorlar denizlerde... Ölümden kurtulabilmek için şehir dışında malikâneler satın almış varlıklılar. Gerçi yapabilecek başka bir şey de mevcut değilmiş. O günlerin sloganı: doktora da gitsen aynı şeyi söylüyormuş: "Fugo cito, vade longe, rede tarde/ Çabuk kaç, uzağa git, hemen dönme" Bir zaman sonra; o gittikleri kır evlerinde sıkıntı basıp da, şehirdeki evlerine dönmek istediklerinde; önce mekanı dezenfekte edecek elemanlar tutuyorlarmış uzaktan o zenginler. Nasıl yapıyorlarsa. (1340'lar. --sülfürle yapılıyormuş tütsü işi--) Bu dezenfeksiyon işleminden sonra eve fakir bir kadın yerleştiriliyor, bir zaman sonra eğer kadın ölmezse dönüyorlarmış. Şehirdeki özledikleri o evlerine. Bak bak! Bu davranışın da, kendisi değilse de bir tür "kafiye"si başka başka biçimlerde karşımıza çıkmıyor değil. Tersini diyemem. Yalan olur.
Engin Ergönültaş
Engin Ergönültaş
,
Uykusuz - Sayı: 2021/19 - No: 713
Uykusuz - Sayı: 2021/19 - No: 713
Ew kîjan xort bû, wekî cîda can neda, ew çito dil bû, wekî di xweda neşewitî wê şevê?
Reklam
Bazen aynanın karşısına geçip Allahın cîto şirinim diyorum.😎😎
Bis dat, qui cito dat. Gönülden veren, verdiğinin değerini iki kat artırır.
Sayfa 70
Cito maturum cito putridum: Çabuk olgunlaşan, çabuk çürür.
Reklam
Günümün Kitabı: 1000kitap.com/kitap/Hece-Hece... Bugün akşam işlerimi bitirince kampüste 'Yeşil Vadi' denilen göl kenarına indim. Süt Kardeşler'deki Yeşil Vadi değil yanlış anlamayın :) Biraz yürüdüm,güzel bir yere oturup kitabımı çıkardım.Ve yaklaşık 10 dakika kadar okumaya başladım.Hava da tam kıvamında,çiftler el ele göz göze..Kitabımı okurken burada yaptığım şeyler falan aklıma geldi.Sonrasında ise -nerden aklıma geldiğini hatırlayamadım- Çiğdem hanım geldi.Dedim ''Bir arayayım şunu,halini hatrını sorayım.'' diye. Birkaç dakikacık konuşuruz diye düşünüyordum.Düşünmez olaydım.Karşımda nasıl ''Şapşik'' bir kız çıktı anlatamam :) En az yarım saat telefonda sohbet ettik.Bana çıkardığı bu şiir kitabından ve yazmaktaki yeteneklerinden bahsetti.Epey konuştuk..ve şunu anladım ki..''Daha konuşacağımız çok şey var.''
Çiğdem Horat
Çiğdem Horat
sevgili yazarımıza buradan ve buradan (
Çiğdem Özdemir
Çiğdem Özdemir
) ulaşabilirsiniz. :) DN: Takma adını şimdi görüyorum. ''cito'' yapmış ya.Hakikaten şapşik bu kız :)
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.