Livaneli’nin birçok kitabını okudum ama bu eseri diğer kitaplarından çok farklı buldum. Tarihi alegorik bir eser, okurken tarih bilgisi iyi olanlar bazı hikayelerin değiştirilmiş olduğunu fark edecektir. Üslubu her zamanki gibi akıcı ve sade nitelikte,hikayenin dönemine özgü.Çok fazla anlatıcı yok, hükümdar ile harem ağasını diyaloğu climax noktası bence.
Hikaye, Harem ağalığına yükselmiş Habeşli Süleyman tarafından anlatılıyor.
Okumaya başlamadan önce edindiğim bilgilere göre roman, Osmanlı’nın 17. yy’ında I.İbrahim ve Kösem Sultan’ı anlatmakta.
İktidar despotluğu,efendi-köle ilişkisi, bireylerin güç sahibi olduklarında neler yapabilecekleri,kölenin hünkarını nasıl gördüğü,hünkar da olsa sultan da olsa bir ana-babanın evlatları için ne tür fedakarlık yapabileceği gibi birçok konuyu işlemiş yazar.
Kitabın bitimindeki ek bölümü, kitabı okumaya başlamadan önce okumanızı tavsiye ederim.
Kızıl Gökler Altında Kızıl Denizler karakterlerini bir önceki kitabından alıp, gelişimlerini ve yaşadıkları olayların etkilerini güzel işlemiş fakat efenim kitap içinde yaşanan olaylar o kadar ilgimi çekmedi ki. Bir iki olay olurken beni tek meraklandıran o olaylar sırasında yaşanan karakterler arası etkileşim oldu hep.
Karakterler
