Sevgili Kitap Dostlarım,
14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla duygularımı paylaşmak istedim. Bu özel gün, biz doktorlar ve sağlık emekçileri için sadece bir meslek bayramı değil, aynı zamanda verdiğimiz emeklerin, karşılaştığımız zorlukların ve yaşattığımız mutlulukların bir hatırlatıcısı.
Hepinizin desteğiyle, minik hastalarımın yüzünde bir tebessüm yaratmanın verdiği huzuru yaşıyorum. Bu yolculukta yanımda olduğunuz için ne kadar teşekkür etsem azdır.
Birkaçınız özel mesajlar yoluyla, bu anlamlı günde bana çiçek göndermek istediğinizi belirttiniz. Bu nazik düşünceleriniz için kalpten teşekkür ederim. Eğer bu güzel jesti yapmak isterseniz, çiçeklerinizi Ankara Bilkent Şehir Hastanesi, MH4 Çocuk Kulesi, B2 Katı Bankosuna benim adıma gönderebilirsiniz.
Her bir çiçek ve iyi dilek, bu zorlu ama bir o kadar da güzel meslek yolculuğumda bana ilham ve motivasyon kaynağı oluyor.
Sizinle olmanın verdiği güç ve mutlulukla, hepinize sevgilerimi gönderiyorum. Tüm meslektaşlarımın ve sağlığa gönül veren, etmek veren bütün herkesin Tıp Bayramı kutlu olsun.
Sevgilerimle,
Dr.
'Sevgili dost, bir kitabı okurken insanın canı acır mı?..'
Acıdı... 9 yaşındaki Cahide ve Kaya. İkisi de 9 yaşında. Hani herkesin dünyasının renkli vakitleri; cıvıl cıvıl, parlak, rengarenk... Ama bu çocukların dünyası karanlık sulara gömüldü. Son saatlerinde gördükleri mavi renk yuttu ve siyaha götürdü onları. Mustafa Bal, 9 yaşındaki kızı
Merhabalardan bir demet. ≈)
Öncelikle şu fes konusunu bitirelim, şöyle ki:
Fes takmak, 2'nci Mahmut döneminde zorunlu hale getirilmişti. O tarihte, dinciler ayaklanmıştı, fes'in gavurun icadı olduğunu söylüyorlardı. Hatta bu yüzden, 2. Mahmut'a gavur padişah diyorlardı. Oysa, fes'in kökeni Batı değildi, Kuzey Afrika'ydı,
2009 ANKARA NUMUNE HASTANESİ
Ölmüyordu işte. Tam 3 saat geçmişti ama hala kalp atımı bir gelip bir gidiyordu monitörde. Kaç defa ölüm raporunu noktalayıp hastayı toplamaya çalıştıysak, birden ekranda farklı bir atım beliriyor herkes başına toplanıyordu. Tüm muayene bulguları öldü derken; bir süre sonra, birden kalp atımı başlıyordu. Uzunca
Elinde uzun namlulu bir silah mevzide bekleyen o deniz gözlü,emirler yağdırıyor,herkes koşuşturuyordu.
Bir ses duyuyor...Uzaktan gelen,derin bir ses ama anlam veremiyordu. Ya da anlamlandıramıyordu. Her şey kararıyordu bir anda..Önce sırtında bir ıslaklık hisseti. Sonra sarhoş gibi oldu.Başı döndü ve gözü karardı. Karartılar görüyordu gelip
Sayın Türkân Saylan Kimdir?
17 yıl boyunca yaşadığı mahalleden dışarı çıkmasına izin verilmemiş; kendini ilk kez özgür hissettiği an Tıp Fakültesi'ne gitmek için Beyazıt tramvayına bindiği zamandır. Daha ortaokul yıllarında hayal ettiği hekimlik mesleğinin rozetini de takar yakasına. Okurken evlenir. İlk oğlunu dünyaya getirince ilk büyük
Arkadaşlar, Ankara' da depremzedelerin bulunduğu evlerde, depremzedelerden birinin TC nosunu 153'den Ankara Büyükşehir belediyesine veriyorsunuz, evdeki kişi sayısı kadar yemek kahvaltı geliyor .
Yeni başladı bilginize...
Günaydın vatandaşlarımız 153 ü arayıp kayıt oluşturabilirler. Ankara büyükşehir belediye başkanlığı nın numarası
İzmir'de Ege Üniversitesi Hastanesi'nde yoğun bakımda yatmakta olan 3 yaşındaki bir çocuk için 0 rh negatif kan grubuna ihtiyaç var.Bu kan grubunu taşıyıp verebilecek olan var mı?
Güncelleme:Bugün için ihtiyaç yokmuş fakat taze kana ihtiyaç duyuluyormuş.Yarın öbür gün ihtiyaç da olabilirmiş.Ailenin iletişim bilgilerini paylaştım.Kan grubu tutanlar aile ile görüşürlerse iyi olur.Destek veren herkese teşekkürler...
Ailenin iletişim bilgileri;
0532-3955951
0533-4572311
Gazze'de yerinden edilmiş ailelerin çocukları, sığındıkları Şifa Hastanesi'nde bir basın açıklaması yaptı.
Gazzeli çocuklar, 32 gündür çocukları ve bölgedeki her şeyi hedef alan siyonist saldırının durdurulması için dünyaya çağrıda bulundu.
Çocuklardan biri yaptığı konuşmada şu ifadelere dikkat çekti.
İşgal medyaya yalan söylüyor, çocukları öldürüyor, evlerimizi bombalıyor,
Bombalardan kaçıp Şifa Hastanesi'ne sığındık ama bombaların burada da bizi takip etmesine şaşırdık.
Ekmek ve su bulamıyoruz.
Hayat istiyoruz, barış istiyoruz, katillerin yargılanmasını istiyoruz, yaşamak ve eğitim istiyoruz."
İşgal saldırılarında 4 bini aşkın çocuk şehit oldu
İşgalin, 7 Ekim'den bu yana sürdürdüğü saldırıda şu ana kadar 4 bin 237'si çocuk, 2 bin 741'i kadın olmak üzere 10 bin 328 kişi şehit, 25 bin 959 kişi de yaralandı.
Öte yandan enkaz altında halen 1.300'ü çocuk olmak üzere 2 bin 350 kişi kayıp.
Magdalena Carmen Frieda Kahlo Calderón veya sadece Frida; son sergisine ambulans arabası ile gelen Frida, bir elinde sigara diğer elinde tekila şişesi, kendi hayatı ile dalga geçermiş gibi yaşadı. Bol kahkahalı ve küfürlü konuşma tarzı vardı, Salvador Dali’yi ressam olarak görmezdi ‘’olsa olsa, o da zorlayarak, görüntü üreticisi
Abdülhamid katiyen zalim değildi.
Adına ve hatırasına eklenen “Kızıl Sultan” lâkabı tarihin en büyük yalanı. Boğdurulup yok edilen devrimci talebeler masalı yalan, çuvallara dikilip Boğaz’ın sularına atılan saraylı kadınlar hikâyesi yalan! Tam tersine… Abdülhamid şiddetten nefret ederdi. Tahammül edemezdi kan akmasına, maddî eza duyardı. Nefret
“Oraya akıl hastanesi diyorlar, ama Esther, orası, orası insanların kapatıldığı bir yer. Böyle bir yer genç bir kız-neredeyse bir çocuk-için nasıl iyi bir yer olabilir ki?”
Hayat size tembellik hakkı vermez. BÜNYE! BÜNYE! BÜNYE!
Alabildiğine spoiler / sürprizkaçıran içermektedir !
Zavallı Yorik! Horatio! Bana bir şey söyle! Ne söyleyeyim efendimiz?
---Shakespeare'nin Hamlet'inden---
Dünyanın hiçbir Nüzhet'i yalan söylememelidir.
---Her bireyin yalan söyleme özgürlüğü vardır, sevdiklerimiz buna dahil
İtalya…
Hepimiz için ibret dolu.
Neleri yanlış yaptılar, neleri eksik yaptılar, şu anda ne yapıyorlar?
Derslerle dolu.
★
(İtalya'yı Türkiye'de en iyi bilen gazeteci kimdir derseniz…
Değerli arkadaşım Korcan Karar'dır.
Orada okudu, orada gazetecilik yaptı, öğrencilik arkadaşları var, meslektaşları var, bağını hiç koparmadığı 40 yıllık dostları
.
Orhan Veli Kanık'ın biyografisi
Orhan Veli Kanık, İstanbul‘un Beykoz semtine bağlı Yalıköyü'nde 13 Nisan 1914 tarihinde doğdu. Babası Cumhurbaşkanlığı Armoni Orkestrası şefi, klarnet ustası Mehmet Veli Kanık, annesi Fatma Nigar Hanım'dır.
Orhan Veli ailenin ilk çocuğudur. Mizah yazarı Adnan Veli Kanık‘ın ağabeyidir ve Füruzan (Yolyapan)