Çocukluk ve masumiyet üzerine kurulu bir hikâye olmasına rağmen, olay örgüsünün zayıf kalması ve karakter gelişiminin yeterince derinleştirilememesi nedeniyle beklentileri tam olarak karşılamayabiliyor. José Mauro de Vasconcelos’un sıcak ve içten anlatımı eserin en güçlü yönlerinden biri olsa da, hikâyenin temposu oldukça yavaş ilerliyor ve bazı bölümlerde gereksiz detaylar, akıcılığı olumsuz etkileyebiliyor. Ana karakterin yaşadığı duygusal değişimler ilgi çekici olabilirdi ancak anlatımdaki durağanlık ve olay örgüsündeki tahmin edilebilirlik, hikâyeye olan ilgiyi zaman zaman azaltabiliyor. Kitap, çocuk gözünden dünyaya bakmayı ve hayatı anlamlandırmayı amaçlasa da, daha güçlü ve etkileyici eserlerle kıyaslandığında yeterince derinlikli hissettirmiyor. Duygusal anlar içerse de, genel atmosferin fazla yumuşak olması, kitabın okuyucuda uzun süre iz bırakmasını zorlaştırabiliyor. Serinin diğer kitapları kadar etkileyici olmayan, daha çok belirli bir yaş grubuna hitap eden, ancak geniş okuyucu kitlesi için yeterince çarpıcı olmayan bir eser.