“Ve bilgisi hazin derecede eksik kaldı, Harry! Voldemort değer vermediği hiçbir şeyi idrak etme zahmetine girmez. Ev cinlerini ve çocuk masallarını, sevgiyi, bağlılığı ve masumiyeti, bütün bunları hiç bilmez, hiç anlamaz Voldemort. Hiç. Hepsinin kendininkinin ötesinde bir güce, her tür sihrin erişiminin ötesinde bir güce sahip olduğu, onun hiçbir zaman kavrayamadığı bir gerçek olmuştur.
Çocuk Masumiyeti :)
" Gözlerini hiç kapamıyordu yüzerken. Balıklar da gözleri açık yüzerdi çünkü. "
Reklam
"O gün bir çocuk doğmamıştı. O gün bir çocuk ölmüştü. Masumiyeti... Ne olabileceği, kim olabileceği... Doğumu çok uzun ve acımasız bir hayatın başlangıcıydı. Hayır, o gün bir çocuk değil, bir katil doğmuştu..."
Sayfa 389 - 3.kitap sonu 4. Kitaptan özel bölümKitabı okudu
Annelik geleneksel kullanımın aksine Nilgün Marmara'nın şiirlerinde kimi zaman tiksindirici bir imgedir. Süt yerine kan veren göğüsler ve kıllı göbek gibi betimlemelerle aktarılan resmine rağmen, çocuk ve bebek imgeleri masumiyeti simgeler. Oysa onların bu masumiyeti mutlu bir geleceği değil ölüme doğru akmaktadır. Çünkü Marmara'ya göre "cinayet doğurulmuş olmaktır."
Sayfa 144Kitabı okudu
Çocukluğunu mu ? Masumiyeti mi ?
İnsan rüyasında çocukluğunu görüyorsa, büyürken bir şeyleri yanlış yapmış demektir bence. ''Yetişkin bir insan ölü bir çocuk değil, yaşamayı başarmış bir çocuktur'' diyor ya Ursula K. Le Guin. Ölmeyeceksek bari efendi gibi büyüyelim. Ama nerede? Başımızı kuma göme göme...Biz büyüdük ve bütün kahramanlar öldü işte! Temiz defterler karalandı saatler hep ileri ayarlandı. Bu yüzden insan geçmişin sırlı perdesine baktıkça, çocukluğunu değil, kaybolan masumiyeti özlüyor belki de.
Sayfa 268 - Hep KitapKitabı okudu
Bir çocuk saf zekâdır çünkü çocuk henüz kirletilmemiştir. Bir çocuk temiz bir sayfadır, üzerinde hiçbir şey yazılı değildir. Bir çocuk saf boşluktur, tabula rasa. Toplum hemen bir Hıristiyan, Katolik, Hindu, Müslüman, komünist olduğunu yazmaya başlar. Toplum hemen üzerine Bhagavadgita, Kuran, İncil yazmaya başlar. Toplum bekleyemez. Eğer çocuğun zekâsı dokunulmadan kalırsa toplum, onun asla herhangi bir köleliğin, bir hükümdarlık yapısının parçası olmayacağından korkar. O ne hükmedecektir ne de hükmedilecektir. O ne sahip olacaktır ne de sahip olunacaktır. O saf başkaldırı olacaktır. Onun masumiyeti hemen bozulmak zorundadır. Onun kanatları kesilmeli, ona dayanacağı koltuk değnekleri verilmelidir ki asla kendi ayakları üzerinde yürümeyi öğrenmesin böylelikle bir şekilde bağımlı olarak kalsın.
Reklam
198 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.