Çocuk bakımından rahatsız edici olan, reklamlarda tasvir edi­lenler değil, bunların sergilenmesinde güdülen amaç ve çocuğun istismar edilmiş masumiyeti üzerinde gösterdikleri yıkıcı etkidir. Zira bunlar çocuğu, tüketilebilir mutluluğun süprüntüleriyle ayak uydurulması gereken modanın, sahip olunması gereken ürünlerin, uyulması gereken görünüş kalıplarının, albenisiz bir varoluşun suni zevklerini satın alabilmek için utanmazca kazanılacak paranın kölesi haline getirmek için kullanılan yemlerdir.
Masumiyeti tekrar kazanabiliri miyiz?
Önce masumiyet, sonra bedeli acıyla ödenmiş deneyim. Gerçekten öyle midir? Yani gerçekten masumiyet bizim çocuk- luk gibi bir kez yitirdiğimizde sonsuza dek yitirdiğimiz bir şey mi- dir? Tecrübeyi de yitirebildiğimiz olmaz mı? Tecrübe bir bilgi türü- dür ve hiçbir şey de bilgi kadar kolayca dağılıp gitmez. Bu dediğim ahlaki bilgi (ya da bilgelik) için de geçerli. Bir toplama kampından sağ çıkmış, üstelik de onurundan, ahlakından ödün vermeden çık- mış biri, bir egoiste, övüngene dönüşebilir, tutup bir çocuğu incitebi- lir. Ama bu yaptığı işin kötülüğünün farkına varıp pişman olursa, masumiyete geri dönecektir. O yüzden, tecrübenin yerinin sonda olduğu hiç de kesin bir şey değil. Masumiyet tecrübenin ardından gelir, tersi olmaz. Bir tecrübe daha zenginleşmiş ama özgüveninden yana daha fakirleşmiş bir ma- sumiyet. O kadar az şey biliyoruz ki. Bir şeyi bir an anlıyoruz ve son- ra unutuyoruz ya da o şeyi anladığımız o âna ihanet ediyoruz. Masu- miyet sondadır; bilmemenin, soruların, umutsuzluğun, merakın masumiyeti.
Sayfa 296Kitabı okudu
Reklam
8 yaş çocuk masumiyeti :)
Küçük kardeşi geldi, “Sonradan görme ne demek?” diye sordu. “Birini görürsün, ertesi gün bir daha görürsen o olaya sonradan görme denir.” dedim “Şimdi annenlerin yanına git.” Sedef, “Hayır.” dedi. “Bir olay olur, herkes görür, sen seç gelip sonunu görürsen, buna sonradan görme denir. Şimdi annemlerin yanına git!”
En katılaşmış, yaşayan en zalim ve acımasız kişilere bile, uyurken ve kalktığı sırada bakışlarınızı yöneltirseniz, onlarda bir an için bozulmamış çocuk tinini, saf masumiyeti görürsünüz.
Sayfa 171 - Ayrıntı & 33. BaskıKitabı okudu
Çocuk hem masumiyeti, bozulmamışlığı ve saflığıyla bir özlem nesnesidir; hem de doğumundan başlayarak terbiye edilmesi, bir bilgi ağıyla kuşatılması gerektiğine göre aslında yırtıcı, vahşi ve tehlikeli bir doğaya sahiptir.
Tüm çocukların suretleri ekranlarımızda asılıyken aslında her biri içten içe terk ediyor bizi. Her bir çocuk "Hanzala" gibi sırtını dönüyor yaşadığınız hayata. Biz onların fotoğrafları ile meşgulken onlar bizi bir peygamber masumiyeti ile uyarıp kayboluyorlar. Anlamıyor musunuz? Anlamıyorsunuz!
Reklam
197 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.