Bugünlerde Kabe’de “kuşların tavafı” ve “Kabe imamının çok az kişi ile namaz kılmasından dolayı namazda ağlaması” ile ilgili saçma sapan videolar dolanıyor.
Bunlarda hikmet aranıyor. Kuşların bugünlerde Kabe’de bu çarpık yapılanmaya isyanlarında Hikmet arasın. Üstelik bizde de bunları bir kerametmiş gibi sunanlar var...
Mecid-i Harem, bütün canlıların yaşam hakkının korunduğu yerdir.
Suudlular, buralara yüksek binalar yaparak Beytullah’ta ve Mekke’de canlılara yaşam hakkı bırakmadıkları için ağlasın.
Suud uleması ve Kabe imamı, Yemen’de açlıktan ölümüne sebep oldukları binlerce çocuk ve masum insan için ağlasın. Kabe’ye girecek yüzleri ve onurları kalmadığı için ağlasın.
Korona-Selefi virüsü ile dünyayı ve nasıl yaşanmaz hale getirdiği için ve İslam medeniyetini nasıl çoraklaştırdıkları için ağlasın.
Bu manzaraya önemli mesajlar veren tarihi bir olayı hatırlatmak istiyorum:
Hz. Hüseyin’in Kerbela’da şehid edilmesinden sonraki bir tarihte Irak’tan bir hacı kafilesi hacca gelir. Bu kafileden birisi Hz. Ömer’in oğlu Abdullah’a (Abdullah b. Ömer) Kabe’de bir sinek öldürdüğünü ve bunun cezasını/ diyetini sorar. Abdullah b. Ömer, siz önce Hz. Hüseyin’in diyetini ödeyin. Sineğe gelinceye kadar ödemeniz gereken daha çok diyet var! Diye tarihi bir cevap verir...