Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Mutluluk toplumsaldı. Bir çocuğun ailesi ve arkadaşlarıyla ilişkilerinin oluşturduğu karmaşık ağ mutluluğun en önemli unsuruydu. Hiçbir çocuk bir ada değildi.
Sayfa 19 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Bir çocuğun ailesi ve arkadaşlarıyla ilişkilerinin oluşturduğu karmaşık ağ mutluluğun en önemli unsuruydu.
Reklam
Geleneksel aile, bireyleşmeye olanak tanımayan bir yapıya sahiptir. Bireyin sistem içindeki rolü bellidir ve töreler varlıklarını koruyabildiği sürece bir sorun çıkmaz. Çünkü, bileşik kaplar yasası burada da işler ve belirli psikolojik mekanizmalar bir kuşaktan diğerine aktarılarak kendi içerisinde bir ödünleme mekanizması oluşturur. Örneğin, geleneksel ailelerde çocuğun kendine özgü bir duygusal dünyası olabileceği pek kabul edilmez. Böyle bir ortamda yetişen çocuk da özerkliğini gereğince kazanamaz, girişim yeteneğini ancak törelerin hoşgördüğü oranda geliştirebilir. Yetişkin dönemine ulaştığında çağdaş beklentilere uygun bir otorite olamaz. Bu nedenle, ana-babasından görmüş olduğu, her şeyi bilir görünen, eleştiriye kapalı ve kısıtlayıcı otorite tutumlarını benimsemek zorunda kalır. Böylece, kuşaktan kuşağa aktarılan ilginç bir süreç yaşanmaya başlar. Çocukluk haklarını gereğince yaşayamamış olan kişi, o dönemde karşılanmamış isteklerini, yetişkinliğe ulaşıp ana-baba olduğunda çocuklarına yöneltmeye başlayabilir. Bu durumda ise ana-baba ve çocuk rolleri yer değiştirir. Çocuk, ana-babasının çocuksu isteklerine katlanmak, bazen de bu istekleri karşılamak durumunda kalır.
Ana-Baba ve Çocuk
Fizikteki bileşik kaplar yasası psikolojide de geçerlidir. Bir yönden yapılan baskı bir başka yönde boşalıma neden olur. Önce ikinci sınıf evlat, daha sonra gelin kimlikleri içinde ezilen kadın, anne olduktan sonra aile içinde giderek güç kazanmaya ve çocukları üzerinde egemenlik kurmaya başlar. O denli ki, birçok ailede görünürde baba tarafından alınan kararların asıl sahibi annedir, ama durum babanın erkeklik rolüne gölge düşürmeyecek biçimde yönetilir. Kararı anne verir, baba ilan eder. Kararların sonucundan ise baba sorumlu tutulur. Bu yönden değerlendirildiğinde, toplumumuzda aile yapısının biçimsel olarak babaerkil, ama gerçekte üstü kapalı bir anaerkil yapıya sahip olduğu bile söylenebilir.
Ceza Yasası'nda var olan başta "haksız tahrik indirimi" olmak üzere, "iyi hal" , "pişmanlık" bunların hiçbiri olmazsa "Akıl sağlığım yerinde değil" indirimi için hemen hemen bütün sanıkların yaptığı denemelere Emine'nin annesi bir noktada dayanamadı. Çocuk yaşta tecavüz edip zorla evlendiği Emine'yi öldürdükten sonra, "Beni aldattı, çocuk benden değil" diyen sanığın üzerine yürüyerek bütün duruşmalarda tekrarlanan bu insanlık ayıbını açığa çıkaran sözleri söyledi: "Benim kızım toprağın altında, dili dönmüyor..."
Dünyaya düzgün biçimlenmiş uzuvlarının hepsi yerli yerinde gelmek, acımasız değil sevgi dolu bir anne babanın evladı olmak, coğrafi ya da toplumsal tesadüfler sayesinde savaştan ya da yoksulluktan kurtulmuş olmak tamamen şansa bağlıydı. Dolayısıyla rahat rahat erdemli olabilmek de.
Reklam
Oğlan olsun kız olsun, bir insan için en alçaltıcı şey, iyi bir eğitimden ve düzgün bir işte çalışma onurundan mahrum edilmekti.
Sayfa 16 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
İyimser anlarında, yasada ebeveynin değil, çocuğun ihtiyaçlarına üstünlük tanınmasını, bir uygarlığın ilerleyişinde anlamlı bir işaret olarak görürdü.
Sayfa 11 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Kalabalık yakın geçmişi hatırlamak zordur bazen.
Sayfa 10 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Çoğu insan için kalp anahtardır. Onlar çocuk gibidirler, duygularıyla yönetilirler.
Sayfa 478Kitabı okudu
Reklam
Paul iki derin nefes aldı. "Bir şey söyledi." Gözlerini kapayıp Rahibe Ana'nın sözlerini hatırladı; konuşmaya başladığında, yaşlı kadının ses tonunu kullandığının farkında değildi: "Sen, Paul Atreides, kralların torunu, dük oğlu olan sen hükmetmeyi öğrenmelisin. Atalarından hiçbirinin öğrenemediği bir şey bu." Paul
Sayfa 53
Sebeb-i Telif
Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız yaprakla yağmurun aşkı meselâ kim olsa serpilen coşturuyor bizi imreniyoruz başkalarının mahvına. Yağmur mahvoluyor çarparak kendini parçalıyor mâşukunun açılan kıvrımında yaprak dirimle irkiliyor nazlı ve mağrur silkiniyor vuran her damlayla. Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız bakıp
Sayfa 27 - Şule Yay. 3. Baskı, Ocak 2020
Bence büyük şairlerin hepsi acı çekmek zorunda.
Sayın Leydim, en iyi şiirlerimi hastalandıktan sonra yazmaya başladım. Sizce bunun sebebi ne?
Senin kör ya da aptal olman, ömrünün geri kalanında diyalize muhtaç olman Tanrı nın hoşuna gider mi?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.