Şair Ceketli Çocuk/ Kazım Koyuncu
"Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Don Kişotlara, ateş hırsızlarına, Ernesto Che Guevara’ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya.” -Kazım Koyuncu-
Kazım Koyuncu "Şair Ceketli Çocuk"
Ben bir müzisyenim, ondan sonra biraz Karadenizliyim, ama hepsinin ötesinde ben bir devrimciyim ✌ Bu arada;  hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne,  günün karanlık saatlerine,  ara sıra kopsa da fırtınalara, 
Reklam
Şair Ceketli Çocuk/ Kazım Koyuncu
"Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Don Kişotlara, ateş hırsızlarına, Ernesto Che Guevara’ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya.” -Kazım Koyuncu-
Şair Ceketli Çocuk
“Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlar ‘a, ateş hırsızlarına, Ernesto "Çe” Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya.“ Kazım Koyuncu
ÇOK ÖZLEDİK SENİ BE KAZIM ABİ..
Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlara, ateş hırsızlarına, Ernesto "Çe" Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya." youtube.com/watch?v=hluVrTi... ŞAİR CEKETLİ ÇOCUK, KAZIM KOYUNCU'YU ÖLÜMÜNÜN 15. YILINDA SAYGIYLA ÖZLEMLE VE RAHMETLE ANIYORUZ..
ARKA MASA (DÜĞÜN HAZIRLIKLARI)
Sefil bir damat adayının kafası, müstakbel ve müptezel gelin adayı tarafından, "yatak odasını kendisine danışmadan ve kendi zevkine göre almak" suçuyla s..kilmekte... Düğün hazırlıkları ve eşyalar üzerine yaşanan trajedi olanca şiddetiyle devam etmekte ve mesele, bendenizi bir kara delik gibi içerisine çekmekte. Sefil damat, kaprisli gelinin "gazını" alayım derken bir kaç sene yaşlandı. Şüphesiz ki gelinin en mustarip olduğu konuların başında müstakbel "kaynana" gelmekte. Kaynananın ağzından özenle cımbızlanmış kelimeler üzerinden ürettiği polemik, koca bir kazık gibi damadın ardında; acının şiddeti ön masaya kadar ulaşmakta... Macera, "sen git her şeyi kafana göre, "annenle"al" durağına geldi dayandı. Dayanamayıp damada yardım edeceğim birazdan. Çocuk cinsel tercihini değiştirerek kalkabilir masadan. (Bir bahaneyle arkama döndüm): Damat tahmin edebileceğiniz gibi, yuvarlak yüzlü, dolgun küçük dudaklı ve çukuru olmayan gözlerinde iyimser ve sevimli bakışlı bir toraman... Gelin de yine olması gerektiği gibi; sivri burunlu, kemikli bir yüzün ortasında "ateş" etmek için konuşlu, namlu gibi dar ve sevimsiz ağzıyla tam bir sinsi...
Reklam
31 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.