ARKA MASA (DÜĞÜN HAZIRLIKLARI)
Sefil bir damat adayının kafası, müstakbel ve müptezel gelin adayı tarafından, "yatak odasını kendisine danışmadan ve kendi zevkine göre almak" suçuyla s..kilmekte... Düğün hazırlıkları ve eşyalar üzerine yaşanan trajedi olanca şiddetiyle devam etmekte ve mesele, bendenizi bir kara delik gibi içerisine çekmekte. Sefil damat, kaprisli gelinin "gazını" alayım derken bir kaç sene yaşlandı. Şüphesiz ki gelinin en mustarip olduğu konuların başında müstakbel "kaynana" gelmekte. Kaynananın ağzından özenle cımbızlanmış kelimeler üzerinden ürettiği polemik, koca bir kazık gibi damadın ardında; acının şiddeti ön masaya kadar ulaşmakta... Macera, "sen git her şeyi kafana göre, "annenle"al" durağına geldi dayandı. Dayanamayıp damada yardım edeceğim birazdan. Çocuk cinsel tercihini değiştirerek kalkabilir masadan. (Bir bahaneyle arkama döndüm): Damat tahmin edebileceğiniz gibi, yuvarlak yüzlü, dolgun küçük dudaklı ve çukuru olmayan gözlerinde iyimser ve sevimli bakışlı bir toraman... Gelin de yine olması gerektiği gibi; sivri burunlu, kemikli bir yüzün ortasında "ateş" etmek için konuşlu, namlu gibi dar ve sevimsiz ağzıyla tam bir sinsi...
Kendi kalemimden...
Not: Yazdığım yazıların tamamını bu gönderide okuyabileceğiniz gibi, gruplandırdığım bazı yazıların başlıklarının yanına koyduğum linklerden gönderilerin sayfasına tek tek de ulaşabilirsiniz. MASALLAR: 1- Çoban Köpeği ile Sokak Köpeği: #36186167 2- Minik Kedi Yavrusu: #36584901 3- Köpek
Reklam
Ey bana gizlerinin ve mucizelerinin varlığına inandığım Aşk 'ı soran sizler, Aşk peçesiyle beni kuşattığından beri ben size aşkın gidişini ve değerini sormaya geliyorum. Sorularımı kim yanıtlayabilir? Sorularım kendi içimdeki için; kendi kendime cevaplamak istiyorum. İçinizden kim içimdeki benliği bana ve ruhumu ruhuma açıklayabilir? Aşk adına
Bir emir, bu sessiz sakin hayalleri bizim düşmanlarımız yaptı; bir emir onları bizim dostlarımız yapabilir. Herhangi bir masa başında, hiçbirimizin tanımadığı birkaç kişi tarafından bir yazı imzalanır. Başka vakit, dünyanın nefret edip en büyük cezalara çarptırdığı şey, insan öldürmek, yıllarca baş gayemiz olur. Şurdaki şu çocuk yüzlü, havari sakallı, sessiz sakin adamları gören birisi, bunlara düşman diyebilir mi! Bu Rusların bize düşmanlığı yanında bir çavuşun bir ere, bir öğretmenin öğrenciye olan düşmanlıkları, daha kötü düşmanlıklardır. Ama biz onlara yine de ateş ederiz, serbest olsalar onlar da bize.
Farklıyım. Biraz garip biraz deli, çokça yalnızlığa müptela Sevmenin dozunu kaçırır, Ben fazla severim, bütün sevdiklerim kaçar nedense Herkesin kahkahalara boğulduğu an ağlamaya hazır bir yüzle etrafa bakarım Herkes cenazede ağlarken, içimden haykıra haykıra gülmek gelir Ben tek mi biliyorum ölenin bu köhnemiş dünyadan kurtulduğunu Üç sonra
480 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Küçükken aile içinde yaşanan olaylar, çocuklar için travma etkisi yaratabilir. Çocuk büyüdükçe; küçükken yapamadıkları şeyleri, koruyamadıkları kişileri gün gelip zarar verenden bunun hesabını sorma ateşiyle yanıp tutuşur. Intikam almadan kendini huzurlu hissetmezler. Ama en çok zarar gören yine kendisi olur.  Çocukluğunu yaşayamıyor, mutlu bir
Aklından Bir Sayı Tut
Aklından Bir Sayı TutJohn Verdon · Koridor Yayıncılık · 202341,2bin okunma
Reklam
632 syf.
·
Puan vermedi
·
57 günde okudu
Oblomov… Alabildiğine tembel ve bir o kadar duygulu, dürüst, iyi niyetli ve saf bir karakter… Bütün kötülüklerin arasında tertemiz kalabilmeyi başarmış ve asla kirlenmeyecek bir ruha sahip. Onu sevmemek mümkün değil! “Bir temiz gülüş yok, candan bir sevgi yok.” Diye şikayet eder Oblomov bir araya gelen insanlardan. İki yüzlü insanların arasında
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,6bin okunma
Yeni Diyalektik
_Tanrı, ilk ateisttir. Ateistler _Tanrı, ilk masondur. Masonlar _Orospu çocuğu. Marques de Sade _Herkesin tanrısı kendine benzer. Yamyamların tanrısı bir yamyam; savaşçıların tanrısı bir savaşçı; hırsızların tanrısı hırsız; aşıklarınki de aşk tanrısı olacaktır. Ralph Emerson _Trakyalılara göre tanrı, sarışın ve mavi gözlüdür. Öküzlerin elleri
1000 syf.
·
Puan vermedi
·
43 günde okudu
DAR ZAMANLAR - Ölmeye Yatmak - Dar Zamanlar üçlemesinin ilk bölümü olan “ Ölmeye Yatmak”, baş karakteri Aysel’in hayatını sorgulamasını, içinde bulunduğu buhranı, intahara kalkışmasını anlatan bir roman. Aynı zamanda Adalet Ağaoğlu, Aysel’in çocukluğunun anlatıldığı bölümlerden itibaren dönemin ( 1938- 1971 ) siyasi ve toplumsal kargaşasını da okuyucusuna sunuyor. Hem kişilerin iç hesaplaşmalarını hem de toplumsal hesaplaşmaları ele alan bir bölümdü. Diğer iki bölümü de keyif alarak okuyacağımı düşünüyorum. “ Bir gün öğretmen de ölür. Ama ardından binlerce ve binlerce kişide yaşar o. Bir alev, sönmez bir ateş gibi, ilim meşalesini nesilden nesile devreder.” “ Ah benim Dündar Öğretmenim! Ah benim gazetelerim, liselerim, kaymakamlarım, babalarım, abilerim. Kah Alman, kah Amerikan kılıklı askerlerim, çocuk yüzlü Halkevlerim, “ Bir Türk bir dünyaya bedel”lerim, marşlarım, heykellerim, Alman yengelerim........ Havada uçan her şeyden biraz. Ve savaş bitmiştir ey şen arkadaş! Büyük zaferin gününü terennüm edelim... Bu muymuş yurdunu sevmek? Yurdunu budununu özünden çok sevmek? Sevmek... DAR ZAMANLAR - Bir Düğün Gecesi - Dar Zamanlar üçlemesinin ikinci bölümü olan “ Bir Düğün Gecesi “ romanın baş karakterinden olan Ayşen’in düğün gecesinde yaşanan; 12 Mart olaylarının izleri, siyasi görüş farklılığı olan insanların birbirleriyle olan iletişimleri, kapitalizmin etkileri, toplumun dine ve görselliğe olan bağımlılığı, dağılmış bir aile yapısıyla dönemin Türkiye’sini okuyucuya sunuyor.
Dar Zamanlar
Dar ZamanlarAdalet Ağaoğlu · Everest Yayınları · 2018190 okunma
. Peygamber deyince ilk aklınıza gelen nedir? Sakal bırakmak, sarık sarmak, cübbe giymek, oturarak yemek yemek, misvak kullanmak ya da namazın sünnetleri, Öyle değil mi? Biz peygamberin sakal-ı şerifini, hırka-i saadetini, şemail-i şerifini öne çıkardık. Yeryüzünü, gökyüzünü mucizât-ı ahmediyye ile doldurduk. Lakin onun risaletini, getirdiği
136 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.