Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yani peri masalları öteden beri değişim geçirerek günümüze ulaştı. Fakat günümüz­de Britanya'da, doğrudan küçük çocukları ve özellikle de kızları hedef alan Disney yapımı filmler -ki bunların ilki 1937 tarihli Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler'di- sayesinde pren­ses hikayeleri olduğu yere çakılı kaldı. Bu filmler bizi, peri masallarının sadece kurde­leli küçük çocuklar için olduğuna inandırdı. Disney'in güncel piyasa değeri 200 milyar doların üstünde; yani İzlanda, Fas, Namibya ve Kırgızistan'ın gayrisafi yurtiçi hasılasının toplamından daha fazla. Bu hikayelerden mu­azzam kar ediyorlar; kamuoyu gözünde kendi anlatılarının ilk sıradaki yerini korumak için çok güçlü finansal gerekçeleri var. Yeniden anlatılan masallar her yıl tekrar tekrar ya­yımlanıyor ama bunlar Disney yorumlarının kültürel otoritesine dair algımızda henüz bir değişim yaratmadı. Bu hikayeler, baskın anla­tının yerini almayıp, o öyküyü çarpıtan "dış metinler" (''para-text") olarak okunur. Ve kül­türel anlamda hayırduamızı bir noktaya kadar hep baskın anlatı alacaktır. Spufford'ın söyle­diği gibi, "bize 'bir zamanlar bir prens vardı,' diye anlatılırken, bir zamanlar bir prens olma­sını (bir yere kadar ve kısmen de olsa) haklı çıkarmadan bunu yapamazlardı. Kendini yok­tan var eden ve böyle olduğunu ilan edebile­cek kadar sağlam duran herhangi bir şey ken­dini bize kabul ettirir . . . Hikayelerin gücü ve tehlikesi de burada yatar."
Sayfa 29 - Domingo
Vahşi açlıklar ve kahramanca iyimserlik üzerine
Peri masalları hiçbir zaman sadece çocuklar için değildi. Masallar genç yaşlı, kadın erkek, ulus ayırt etmez; ısrarla ve azimle herkese ku­ cak açar. Marina Warner, peri masallarının kültürel bir Esperanto'ya en yakın şey oldu­ ğunu savunur: ister Alman ister Acem ister Amerikalı olalım, hepimiz aynı peri masalla­ rını anlatırız çünkü hikayeler hudutları kuş misali özgürce aşar.
Sayfa 23 - Domingo
Reklam
Çocuklar yetişkinleri model aldığından erişkinin kendi yas süreçlerini bastırmaması, duygularını çocukla paylaiması önerilmektedir. Çocukların olayla ilgili hatalı algıları ve uygun olmayan yorumları doğru şekilde düzeltilmelidir.
392 syf.
9/10 puan verdi
"Servet arıyorsan Hindistan'a git. Öğrenmek ve bilgi sahibi olmak istiyorsan Avrupa'ya git. Saray ihtişamı görmek istiyorsan Osmanlı İmparatorluğuna gel." Demiş yazar...Bir sonraki kitap 2. Dünya savaşında Türkiye isimli bir kitap.Kitap çok ilginç olaylar anlatıyor. Ama gerektiği gibi değerlendirilmediğini düşünüyorum. Döneme duyulan nefret yüzünden çok taraflı anlatılmış. Savaşta olabilecek herşey göz ardı edilerek... Nedense 1.Dünya savaşı için pek araştırmamız yok.Nadir kitaplardan birisi dönemi yaşayan yazar savaş sonrası kaleme almış... Savaşın getirdiği yıkım,ekonomik çöküntü,kayıplar,vs...bundan nemalanan bir kesim zengin...Ama hiçkimse bu isimleri zikretmez..mağdur kim? Savaş öncesi her ülke seferberlik ilan eder.Birçok iş alanında çalışan erkek olduğu için erkek nüfusta meydana gelen azalma üretimin düşmesine neden olur.dünyadaki diğer ülkeler bunun önüne kadınları istihdam ederek geçmiş..Biz bunu balkan savaşları ile acı bir şekilde tecrübe ettik.sosyolojik boyutta dağılan aileler,perişan kimsesiz çocuklar,vs.. bugün bir savaş olsa(Allah göstermesin) aynı hikayeler tekrar yaşanır.20 milyonluk istanbulu bugün doyurmak çok daha zor olurdu...Askerden kaçanlar için alınan tedbirler,fırsatçılar için alınan tedbirler,vs... ve daha nicesi yetersiz olabilir ama bunun sebebi ahlak yoksunu toplumun suçudur..
Birinci Dünya Savaşı’nda Türkiye
Birinci Dünya Savaşı’nda TürkiyeAhmet Emin Yalman · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201828 okunma
Konuşmak her zaman bütün sorunları çözmeyebilir ancak sınırlı da olsa anlamalarını sağlayabilir.
Reklam
123 syf.
8/10 puan verdi
·
21 günde okudu
“Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde güz mevsiminde esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama, çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin için kötü olacak. Benden hikayesi.” Sait Faik hikayelerini eminim hepimiz çok seviyoruzdur. Onun hikayeleri; yüze vuran ikindi güneşi, tatlı tatlı esen rüzgar, kana kana içilen su gibi.. Hayatın tam içinden, hepimizin hayatından birer parça taşıyan o güzelim hikayelerden birkaçını daha okudum. Benim en sevdiğim öyküleri “Çamaşır İpleri ve Don Gömlek Hayaletleri” ve “Fındık” oldu. Sait Faik külliyatını bitirmek dileğiyle herkese tavsiyemdir. Okuyun, okutun
Seçme Hikayeler
Seçme HikayelerSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20205,5bin okunma
Hayali dünyalar yalnızca çocuklar için değildir. Tıpkı ayakkabıla­rımız gibi, biz büyüdükçe kendi hakkımızda anlattığımız hikâyeler de büyür. Biri üstümüze küçük gelmeye başladığında yenisini uydururuz.
Sayfa 317Kitabı okudu
Sahi niye kapatıldı Köy Enstitüleri
Rasim Kaygusuz, çocuklara okumayı sevdirmek için sadece kitap yazmaz. Mezunu olduğu Hasanoğlan Köy Enstitüsü'nde marangozluk eğitimi almıştır. Makine tasarımına yatkınlığını da kullanarak çocuklar için çözümlü alfabe ve dönerli hikâyeler gibi hareketli aletler yapar.
Sayfa 127 - Sapiens yayınevi 1 basım Nisan 2022
Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde güz mevsiminde esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama, çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin için kötü olacak. Benden hikayesi.
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
·
15 saatte okudu
Aslında Her Şey Yolunda
Duygu Terim’in on üç öyküden oluşan Aslında Her Şey Yolunda adlı kitabı Şubat 2024’te Notos Kitap etiketi ile okurla buluştu. Gazi Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü mezunu olan, bir süre finans sektöründe çalışan ve halen Ankara’da yaşayan yazarın öyküleri Notos, Trendeki Yabancı, Oggito gibi mecralarda yayımlandı. Kitabın arka kapak yazısı
Aslında Her Şey Yolunda
Aslında Her Şey YolundaDuygu Terim · Notos Kitap · 20242 okunma
Birinin (yıkıntılar için) nöbet tutması gerektir..
Devinim olduğu yerde ışık, ışığın olduğu yerde kaçınılmaz biçimde gölge vardır. Hayat ışıkla mümkünse de hayatın anlamı gölgelerde saklı durur. Zamanın ölü doğmuş çocuklarını görürsünüz karaltıların içinde. Sözcükler, suskunluklar, şarkılar, ağıtlar, yeminler, ihanetler, kahkahalar, gözyaşları, sevinçler, hayal kırıklıkları ve yüzler... En çok da yüzler. Neden söz ettiğimi biliyorsunuz. Bütün aşklar küllenir, bütün babalar ölür, bütün hikayeler biter. Birinin yıkıntıların nöbetini tutması gerekir; işte o yüzden, biri hariç, bütün çocuklar büyür. Gölgesini kaybeden insan, gölgenin kendisine dönüşür.
Sayfa 220 - Alfa KitapKitabı okudu
Bu resmi yapan, Hindistan’ın Trissur şehrinden 9. sınıf öğrencisi Ajunath Sindhu Vinayala. Babası, annesinden bahsederken sürekli ‘’O çalışmıyor, sadece ev kadını’’ dediği için Ajunarh bu tabloyu yaptı. Annesinin boş durduğunu hiç görmediğinden babasının böyle konuşmasına çok şaşıran Ajunath, annesinin günlük rutin hayatını gösteren bir resim çizip öğretmenine gösterdi. Öğretmeni de bunu valiliğe yolladı. Sonunda resim Hindistan’ın 2020-2021 cinsiyet bütçesinin kapak resmî olarak seçildi. Bu dünyayı kadınlar ve çocuklar. kurtaracak!
"Romanım çıktığında, dünyanın beni ciddiye almasını istiyorum." "Sen Antonius'u ciddiye alıyor musun?" Danielle, o çok eski zamanlardan, klasikleşmiş..." "Dağgelinciği Fablları. Onlar çocuk hikâyeleri değil mi?" "Ben çağdaş okuru kast ediyorum. Yetişkinleri. Sadece çocuklar için yazdığımı düşünecekler. Dağgelinciği Adımları'nı okumayacaklar çünkü Budgeron Ferret çocuklar için hikâyeler yazar." Danielle eşine gülümsedi. "Bu konuşan senin korkun, değil mi? Bunun doğru olmadığını biliyorsun. Böyle bir şey senin için de bir başkası için de geçerli değil.
Sayfa 142 - April YayıncılıkKitabı okudu
176 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Çeyiz…Kitabın kapağındaki şu yazı beni çok etkiledi “Anneler bazen kederlerini koyar kızlarının çeyizine bazen de kaderlerini…” Kitapta birbirinden güzel ve farklı konuları ele alan hikayeler var. Her hikaye sizi düşündürüyor. Hani bazen şey deriz ya “beni kimse anlamıyor” etrafımızdaki insanların, ailemizin bizi anlamadığını hatta sevmediğini düşünürüz ara ara İşte öyle hikayeler var ki birinin sizi anlamasından ziyade onun varlığının verdiği huzurun şükür sebebi olduğunu tekrar tekrar hatırlatıyor. Ayrıca dünya da verdiğimiz kararların hayatımızı nasıl şekillendirdiğini ve aile içi huzurun çocuklar ve bireyler için ne denli önemli olduğunu her hikayede mutlaka görüyorsunuz. Yazarın birden fazla konuyu bu şekilde hikayeleştirerek okura sunması takdire şayan kendisini beğenerek takip ediyorum ve okuduğum ilk kitabını da gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar.
Çeyiz
ÇeyizHatice Kübra Tongar · Hayykitap · 01,389 okunma
1.443 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.