Güngörmez
"Hiç sevmem kışları" derdi. Neymiş üşürmüş de kalın giymek zorunda kalırmış. "Hahh" dedim içimden. "Yazın da, kışın da mahallenin en pejmürdesi sensin..." Bunları o zamanlarda çok yakın olup da sevemediğim, şimdilerdeyse rahmetli olan canım arkadaşıma söylerken yıl 1995 aralığın 17'siydi. Şimdiyse 2006 yazının
Günaydın Yaşamak!
Konuşmak. Tabii ki Varlık nedir başka Yaşamak nedir Az. İnce. Yalın. Derin Su gibi. Rüzgâr gibi Yaprak gibi
Reklam
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Beyaz Ölüm Kuşları
sonra bir gün anneler de ölür böcekler ve kertenkeleler ölür boşalır suyu havuzun kum seddi yıkılınca sivrisinekler ve kâğıttan kayıklar ölür * sonra o gün çocuklar da ölür * biz hepimiz önce küçük bir çocuktuk
gül kokuyorsun bir de amansız, acımasız kokuyorsun gittikçe daha keskin kokuyorsun, daha yoğun dayanılmaz bir şey oluyorsun, biliyorsun hırçın hırçın, pembe pembe öfkeli öfkeli gül gül kokuyorsun nefes nefese gül kokuyorsun, amansız kokuyorsun ve acı ve yiğit ve nasıl gerekiyorsa öyle sen koktukça düşümde görüyorum onu düşümde, yani her yerde yüzü
-DECCAL-
_İnsan kendi karakterine bakarak Tanrı'yı yaratmıştır. Üstün gördüğü özellikleri Tanrı'da görmek hoşuna gider. İğrenç özelliklerini de Şeytan'a yüklemiştir. _Bir tanrıbilimcinin, dincinin doğru diye duyduğu, yanlış olmak zorundadır: bu bir doğruluk ölçütü neredeyse. Savaş açtığım bu tanrıbilimci içgüdüsüdür: her yerde buldum onun
Reklam
Bu coğrafyalar da  çocuklar ne zaman gülecek ? Dünya neden bu kadar karmaşık? Yarına biletimiz yokken, herkes neden hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyor? Menfaat uğruna yaşamayanların sayısı kaç parmağımızı geçer? Hangi dil de konuşsak sevginin karşılıksız olduğunu, kaç insanın kafasına dank eder? Vefa insanın kalbinden nasıl kayıp gider? Bir gönülden merhamet neden göç eder? İnsanlar, insan doğdukları halde insan kalmayı ne için elinin tersiyle iter? Bu coğrafyalar da  çocuklar ne zaman gülecek ? Bu coğrafyalar ne zaman gözleri ile değil de gönülleri ile sever? Dünya ne zaman barış içinde yaşayacak ? Kaç kalabalık daha geçsem bu yalnızlığım gider? Üzgünlüğüm, kırgınlığım, gitmek isteyip de gidemeyişlerim ne zaman diner...?
Benim Hikayelerim III
Valla nereden bulaştık bu işe bilmiyorum.Böyle aşk dediğin şey yanmak ise ben kül olmuşum yani.Böyle bütün rüzgarları sırtıma almışım; o güzelim yüzlerinize, gülüşlerinize, ellerinize, böyle kadehlerinize dökülüyorum tek tek yani. Bazen en başından bellidir filmin sonu da lakin görmek anlamak istemez işte insanoğlu. Böyle sonunu bildiğin halde
Eskiden güzel düşünürdüm.. Çok şey değişti hayatımda.. Eskiden bir çiçeği sularken büyüdüğünde nasıl güzel olacağını düşünürdüm. Şimdi ya solarsa diye geçiyor aklımdan.. Eskiden güneşe baktığımda sıcaklık hissederdim, ısınır mutlu olurdum. Şimdi ise onun da gittiğinde gece üşüyeceğim geçiyor aklımdan.. Eskiden hemen güvenirdim kendim gibi sanırdım herkesi. Şimdi benim gibi sandığım kişilere bile inancım hep yarım.. Eskiden çok severdim denizi, gökyüzünü, maviyi. Şimdi denizde dalga, gökyüzünde karabulutlar ve mavinin soğuk bir renk olduğu geçiyor aklımdan. Eskiden akşam ne yesem diye düşünür mutlu olurdum. Şimdi bizden uzak, aç kalan çocuklar geçiyor aklımdan. Eskiden hayal kurardım büyük hayaller, şimdi kırıklığa uğramasın diye onlardan bile vazgeçiyorum. Eskiden çok arkadaşım vardı, her birine yardımcı olur her sorunumda güvende hissederdim. Şimdi benden tek tek nasıl uzaklaştıkları geçiyor aklımdan. Eskiden iyi ki varsın demeyi çok sever, iyi ki varsın dendiğinde çok mutlu olurdum. Şimdi iyi ki varsın diyenlerin, iyi ki varsın dediklerimin vedasız gidişleri geçiyor aklımdan. Eskiden güzel düşünürdüm.. @enesduran1905 den alınmıştır...
Şiir Sanatı, Mutlu olma Sanatı, Komedi Sanatı
_Lord Byron_ _Ey güzel okur! Bir kez burnunu uzattığın bu sayfaların içinden bir daha çıkamayacağına ant içerim! _Tabuttaki ceset gibi yalnızdım. Yalnızdım bir bulut gibi. Yalnızlık dediğim haremindeki sultanınkidir. Mağarasındaki bir münzevinin değil. Hava saydam, gök mavi ve toprak kıvançlıyken, görünmekten hoşlanmayan, çatık kaşlı bulut gibi
Reklam
Filmler - Kavramlar *
_Voltaire, karanlık öğretilerin karanlık prensi, sapkın. Gözlerinizi iyi açın. Dindar insanların ruhlarını zehirlemek için şeytani fikirler yayan birisi o. Bu korkunç resimler dünyanın gerçeklerini bize gösteriyor. Tavandan bize tebessüm eden melekler model olarak çizilmiş fahişelerdir. Tabloları yakınca şeytani şeyler yok olmayacak. Fransız
249 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.