4. Bölüm, Sevginin Uygulanması
Bir kişiye inanmanın diğer anlamı da, kişinin bir şey yapabileceğine inanmaktr. İnancın en temel varoluş türü annenin yeni doğmuş bebeğine duyduğu inançtır. O yaşayacak, büyüyecek ve konuşacaktır. Ancak çocuğun bu anlamdaki gelişimi o denli düzenlidir ki bu gelişmeyi beklemede inanca gerek yokmuş gibi görünür. Fakat bu, çocuğun sevme, mutlu olma,
Sayfa 142
“Şimendiferle Lübnan sınırlarına girdiğimiz zaman, ye­şil koruların ve zengin villâların mes'ut görünüşü altında, Suriye açlığını gördük. Atılmış portakal kabukları üstüne üşüşen şiş karınlı çocuklar, ekmek artığı kemiren iskelet kadınlar, ilk defa burada bize cephe gerisinin ıstırabını haber verdi: Bir tarafı alabildiğine boş deniz, bir tarafı alabil­diğine boş çöl, ikisinin arasında dar ve uzun bir dehliz ve bu dehlizin üst ucunda bir ordu var ki Haleb'i, Hama'yı, Humus'u, Gerek ve Havran'ı yiyor. Buğday yetiştirmeyen Lübnan ve Beyrut aç, Kudüs yarı aç..”
Reklam
Yanan Ormanlarda Elli Gün
Köylerden gelmiş hastalar,çocuklar, yaşlılar…Bir çocuğu anası suya sok. muş yıkıyordu.Çocuğun boğazında bir yufka ekmek asılıydı.Yanımdaki arkadaşa sordum.”Yıkıyor,yıkıyor,ama bu boğazındaki ekmek ne oluyor?” “Çocuk sıtmalı.Boğazındaki ekmek. eriyinceye kadar anası üstüne böyle su döker.Ekmek eridi döküldü müydü çocuğu sudan çıkarır.Böylece çocu ğun sıtmasının geçeceğine inanır.”
Sayfa 181 - YkyKitabı okudu
Bir bilge der ki: (Monaigne) "Ben öğrencimin, vaktini top oynamakla geçirmesine razıyım; hiç olmazsa gürbüzleşir. Biliyorum, çocuğu bir şeyle uğraştırmak gereklidir, ve boş oturmak çocuklar için en büyük tehlikedir. Öyleyse ne öğrensinler diyeceksiniz; bu da sorulur mu? Adam olunca ne yapacaklarsa onu öğrensinler; unutacakları şeyi değil."
yaraları sağaltan türkülerin bağrından bir infial uyanıyor bu mısralar o infialin suç ortağı olmalı diyorum ki ölüsü çirkinleşmiyor çocukların hepsinin kanından bir pay âdem’in ilk oğluna ikinci oğluna güzelliğinden. benim sabah-ı şerifle boyanan duvarlarım vardır annemin gece uyanıp dili damağında Allah deyişi çift tesbihle saldırışı kâfir
“Ah nerede o günler, gerçekten öldüğüm zaman ,şöyle aklı başında biri çıkıp beni denize filan atıverse , ne iyi olurdu . Ne yaparlarsa yapsınlar da beni lanet bir mezara tıkmasınlar . Pazar günleri millet gelip karnınızın üstüne bir sürü çiçek filan koyacak , daha bir sürü zırvalık . Öldükten sonra çiçeği kim ne yapsın …”
Reklam
gelecekte bugün Harry Potter Günü olarak anılırsa hiç şaşmam-Harry üstüne kitaplar yazılıcak-dünyamızdaki bütün çocuklar onun adını öğrenicek
Yukarda tarlada bir gürültüdür koptu, hemen yarın üstüne fırladılar. Çocuklar kocaman bir kartalı yakalamışlar, boğazına bir ip bağlamışlar, kocaman kartalı çamur içinde oradan oraya sürükleyip duruyorlardı bağrışarak. Kartalın kanatları aşağıya iyice sarkmış, yerdeydi. Gagası kenetlenmiş açılmıyordu. Başı bir çocuk başı büyüklüğündeydi. Büyük gözleri dumanlıydı, kaymıştı. Ölmek üzere olan bir cerenin kederli kara, yumuşak gözlerine benziyordu. Yaşlı kartal ağlar gibiydi. Çocuklar gagasından, kanatlarından, kuyruğundan çekiştiriyorlar, üstüne biniyorlardı. Koca kartal bunların hiçbirisine aldırmıyor, vakur, çamur içinde, sanki bütün bu yapılanlar kendisine değilmişçesine durgun oralı bile olmadan ya uçmayı, ya da ölümü fütursuz bekliyordu.
Tarihe merak sarmamda, babaannemin annesinden sonra, beni dizine yatırıp başımı okşarken, "oğul oğulu" diyen babaanneminde etkisi oldu. Ve onun, kocaları savaşlardan dönememiş kız kardeşleri "Kamile Tetem" ile "Veliye Tetem"in de... Onlardan dinlediklerimde Yemen, Çanakkale, Kanal, Boğaz, Sarıkamış'ın adı geçerdi. Babamın babasının, babaannemin ilk kocasının savaş yüzü bile göremeden Anadolukavağı'ndaki askeri birliğin ihtiyacını karşılamak için odun kömürü yaparken zehirlenerek öldüğünü duyduğumda çok üzülmüştüm. Kör dedemin çok sevdiği kaz sürülerini karşı yamaçtan ateş açarak teker teker öldüren Rum çetelerini de babaannem anlatmıştı. Babaannem anlattıklarını dinlerken benden tek bir şey isterdi. Sedire uzanıp dizlerine yattığımda ayaklarımı dolaba doğru uzatmamamı. O tarafta -memur evleri mezarlığın üstüne yapıldığı için-Rum ölülerinin mezarlarının olduğunu söylerdi.
Sayfa 280
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.