Mustafa Soyuer, "Ellerim, sana bir mısra boyu uzaklıkta. Uzansan tutacaksın." der ve ekler: "Dokunsan yanacaksın." Bazen yakındakiler öyle uzaktır ki sevgili okur. Yakar işte. Var olun.
Mustafa Soyuer - Düş
Türk Dili Dergisi, Temmuz 2017 (787. sayı), s.28-30
Defterler açılıyor şakır şakır. Kâğıt sesi, siren sesi gibi
BAŞLIK DİKKATİNİZİ ÇEKTİ ve yazıyı okumaya başladınız değil mi? İstediğim de buydu zaten. Yoksa ne mükemmel çocuk yetiştirmenin sadece birkaç kuralı vardır ve hatta ne de mükemmel çocuğun tarifi. Ama maalesef orada burada buna benzer başlıklarla yazılmış “mucizevi” reçeteler okuruz sık sık.
Sağlam bir dünya görüşü olmayan Batı medeniyetinin
Her eserinde okuyucularına farklı bir bakış açısı kazandıran Ian McEwan, Çocuk Yasası ile bizi aile hukuku ve çocuk hakları konusunda farkındalık kazanmaya davet ediyor.
“Bir mahkeme bir çocuğun… yetiştirilmesiyle ilgili… herhangi bir hususta karar verirken öncelikle çocuğun refahını dikkate alacaktır.”
Çocuk Yasası, madde 1(a) (1989)
Londra’da
1 metre 10 santimdi.
Enver Paşa'ya hediye edildi.
Köle gibi.
Soytarı yaptılar onu. Tuhaf kıyafetler giydirdiler. Sırmalı cepkenler, cartlak renkli şalvarlar, kafasından büyük sarıklar... Kadınları eğlendirdi. Çocukları güldürdü.
1. Dünya Savaşında çarşı karıştı. Enver apar topar İstanbul'dan ayrıldı, biraz da onlara kahkaha attırsın diye,
Hz. Ebubekir (r.a.)... Müşfik ve Muhsin insan... Servetini cihad yolunda infak ederken, " Çocukların geleceği için ne bıraktın?" Sorusuna verdiği cevapta oldukça rahat: " Allah ve Resulünü..." Yarınların kefili, Allah ve Resulü...