Falih Rıfkı Atay
_Çocukluğumuzda Türk, kaba ve yabani demekti. İslam ümmetinden, Osmanlı idik. Vatan sözü yasaktı. Padişahın kulları idik. Okul çıkışında ’Padişahım çok yaşa’ diye bağırırdık. Arap’a Arap, Arnavut’a Arnavut, Rum’a Rum, fakat kendimize Osmanlı derdik. Bütün ekonomi, bütün iç ve dış ticaret, bakkallara kadar çarşılarımız, kadrolarında bir tek Türk
Cumhuriyet devrinin büyük İslam âlimi Bediüzzaman Said Nursi, vefatının 63. yıldönümünde rahmetle yâd ediliyor. Kafası karışık olan bazı yarı aydınlar hariç, Türkiye’nin medar-ı iftiharı olan münevverler ve sanatkârlar, Nursi’nin yaptığı İslami hizmetleri ve Kur'an'a hizmetini takdir ediyorlar ve alkışlıyorlar. Hatta çağımızın
Reklam
Şehir Amber Kokacak: Sait Faik’in beş farklı hikayesi İş Sanat’ta
Modern Türk edebiyatında bir dönüm noktası olarak nitelendirilen usta yazar Sait Faik Abasıyanık’ın beş farklı hikayesinin radyo tiyatrosu formatıyla sahneleneceği, 17 Aralık’ta İş Sanat sahnesinde gerçekleşecek Şehir Amber Kokacak dinletisi İstanbullu sanatseverleri nostalji dolu bir yolculuğa davet ediyor. Cumhuriyet sonrası yazarlardan
VATAN "... Süt çocukları beşiğini, çocuklar eğlendiği yeri, gençler geçimlerinin sağlandığı yeri, ihtiyarlar dünyadan ellerini-eteklerini çektikleri yalnızlık köşelerini, evlat anasını, baba ailesini ne türlü duygularla severse insan da vatanını öyle duygularla sever. Bu duygu, yani vatana gönülden bağlanma ve onu sevme; sebepsiz yere,