-Bazı şiirleri eskiden hatırlar gibiyim. Hangilerini? -Bilmem, kuyu muydu? Senin için yazmıştım. -Çok çektirmiştim sana. Gençlik işte... Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen Kum taneleri var ya onlardan birindeyim Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum Çocuksun...
-Bazı şiirleri eskiden hatırlar gibiyim. *Hangilerini? -Bilmem,kuyu muydu? *Senin için yazmıştım.
Reklam
- Ah sevgili dostum! Böyle bir şeyi nasıl söyleyebiliyorsun? Görüyorsun ne yaptığımı... Valizimde boş yer vardı, saman dolduruyorum oraya. Yaşam valizimiz de öyledir işte; içinde boş yer kalmaması için eline ne geçerse dolduracaksın. Aklına bir şey gelmesin sakın. Katerina Sergeyevna ile ilgili ne düşündüğümü söylemiştim sana. Hatırlıyorsundur.
Sayfa 226Kitabı okudu
:D
“Sen daha çocuksun, süvari okuluna girmek istiyorsun ama giremeyeceksin, sen git mantar ye, amirlerin yaptıklarını öğrenecekler ve seni katip yapacaklar!”
"Zaten sen kimseye kızamazsın ki... Daha o kadar çocuksun."
Sadece kendini akıllı sanmak diğer taraftan komikte aslında.
"Sen çok akıllı bir çocuksun... Ama kötü bir huyun var. Başkalarının aklıyla alay ediyorsun!"
Reklam
“Tek çocuksun, öyle mi? Şımarık, zayıf ve bencilsindir sen. Refleks olarak verilen bu tepki beni üzüyor ve yaralıyordu. Fakat beni daha çok üzen ve yaralayan aslında başka bir şeydi: hakkımda düşündükleri her şeyin doğru olması.”
Sayfa 5 - Doğan Kitap
"Git dediğimi söyle sen halana." dedi. "Olm-" demeye meyleden Mete eline bırakılan bir avuç bozuk paraya birkaç saniye baktı. Eliyle kısa bir ölçüm yaptı. "Bu işe on beş az." "Çüş." diyerek şaşkınlığını en net şekilde dile getirdi Zülfikar. "Hassas kantar mı var elinde oğlum? Nasıl bildin on beş lira olduğunu." Sırıttı Mete. "Biz bu işe yeni başlamadık Zülfifar abi." Küçük elinde yer kalmadığı için diğer küçük elini açtı. Parmaklarını ileri geri salladı. "Dökül." Yüzünü sıvazladı Zülfikar. Barbaros haklıydı. Bankada ki bütün parayı Çekmesi yararına olacaktı. Cüzdanını çıkardı. On lira dışında pek nakit yoktu. "Kart geçiyor mu?" diye sordu. Temassız özelliğim var dese şaşırmayacaktı. "Nakit alıyoruz." şeklinde bir cevap aldı. "Lan sen ne biçim bir çocuksun ben anlamadım ki..." derken cüzdanın dibindeki on lirayı minik ele sıkıştırdı. "Al. Olan bu." "Bu para ile ancak arka tarafının camına kadar çıkarırım halamı, haberin olsun" Ellerini beline attı Zülfikar. "Yirmi beş lira verdik oğlum. Ne yapacaksın daha? Canımı mı alacaksın?" Mete'de ellerini beline attı. "Asıl ben canımı ortaya koyuyorum Zülfifar abi!" Tip tip baktılar birbirlerine. Kolundaki saati çıkarıp rehin bırakma isteğine zor hakim oldu. "Tamam, git arka cama çağır. Çağır da nere çağırırsan çağır, koş."
#ZülfikarŞahin #MeteGirayKitabı okudu
-Fatih sen çok harbi bir çocuksun. -Ama Harbiye benden daha yakışıklı değil mi? -Eveett, öyle.. -She said yes!!
"evren umutlardan da küçükmüş mutsuzluk daha büyükmüş meğer.."
Sayfa 95 - Gibi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"birisi kitap okuyor otobüste ilk durakta vuracaklar onu dizlerinin üstüne çöken bir zürafa gibi kalakalacak o. ve bu kent çapraz ateşler altında
"susan bir çocuktan daha büyük bir tehdit ne olabilir, sorumun karşılığını bilmiyor kimse..."
Sayfa 36 - Gibi YayınlarıKitabı okudu
"şu samanyolu hani avuçlarından dökülen kum taneleri var ya onlardan birindeyim yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum.."
Sayfa 34 - Gibi YayınlarıKitabı okudu
Çocuksun Sen
Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen Kum taneleri var ya onlardan birindeyim Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum Dönüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun Sesin bir çağlayan
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.