"Annem ben çocukken öldü. Terk edildim. Onunla konuşuyorum ama onun beni koruyan ellerinin yokluğunu hissediyorum hala."
"Sen daha çocuksun."
"Büyükanne, annemin kollarından uzakta nasıl çocuk olabilirim?"
ÇOCUKSUN SEN / I
Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen
Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu
Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen
Kum taneleri var ya onlardan birindeyim
Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor
Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte
Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum
Dönüşen ve suya dönüşen
Bırakın şu çocukları artık!
Özgürce koşup oynasınlar. Düşüncelerini, hayallerini, isteklerini rahatça söyleyip kendilerini ifade etsinler. İşinize gelince “eşek kadar oldun” işinize gelmeyince “sus, sen daha çocuksun” demekten vazgeçin. Çocuklarınızı destekleyip onların arkalarında durun.
Büyük küçük demeden herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. İçerisinde hem kendinizden hem de çevrenizdeki yaşanılan olaylardan çok şey bulacaksınız. Zor şartlarda yaşayan, kıtlık dönemlerini zorlukla atlatabilmiş, okula gitmeyi çok seven fakat maddi yetersizlikten dolayı okula gidemeyen, bir kütüphaneyi kendisini geliştirmek için kullanan ve bu konuda son derece başarılı olan William’ın hikayesini okuyacaksınız.
Sen bir çocuksun, annen sinirden bir de sevinçten doğurdu seni
yırtılan ipek sesiyle;
Bir çocuksun sen, bedeviler gibi ezberindeki şiirlerle bulmak zorundasın çölde yitirdiğin yolu; yeryüzü şenliğinin azımsanamaz bir parçasıdır yaktığın ateş, kıvrıldığın dönemeç, açtığın şemsiye, kucakladığın yaşlı ağaç; iyi çocuksun; tuhaf çocuksun; ağzını burnunu tıkasalar gözlerinle soluk alırsın; gözlerini bağlamaya kalksalar el ve ayak tırnaklarınla; kalsiyum be kalker destekler seni, yeraltı suları destekler seni
yırtılan ipek sesiyle;
Babam Yanya Valisi iken, bir gün bana açık açık söyledi: "Oğlum, sen daha çocuksun, büyürsen kulağında olsun, ben idare adamıyım; Arnavutlar'la Arnavut'um, Lazlar'la Laz'ım, Çerkezler'le Çerkez'im, fakat aslen Türk oğlu Türk'üm."