Adamın bakışlarında tuhaf bir olgunluk, karşısındaki kim olursa olsun bütün direncini kırabilecek bir tarif edilemez kuvvet hissetti Yasemin. Garip bir ateş düştü içine ansızın; dünyanın uzak bir köşesinde bir tren garıydı şimdi oturdukları oda, sanki istemeden düştüğü bir yalnızlıkla boğuşurken epeydir, garın uzak ucundan bir adam geldi usulca, tanımadığı kesindi ama yabancı da değildi. Birden değişiverdi her şey; trenler vaktinde geldi hep, yolculuklar hep kavuşmayaydı sanki artık, yolcular hep mutlu..yollar hep bahardı..
göğsünde bir genişlik hissetti, dizlerinde hafiften bir titreme..baktı gözlerinin içine..adını koyamadı epeyce, sonra bildi; bunun adı aşktı...